| Ve muhtemelen ona bağımlı olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ama değilsiniz. | TED | ولربما تظنون أنكم مدمنون على هواتفكم. لكنكم لستم حقا كذلك. |
| Biz cihazlara bağımlı değiliz. biz, onlardan akan bilgiye bağımlıyız. | TED | إننا لسنا بمدمنين على الأجهزة، بل مدمنون على المعلومات التي تنساب عبرها. |
| bağımlısı oldukları duyguların beklentisine aşık olmasınlar sakın? | Open Subtitles | إنهم فقط مغرمون بتوقعات العواطف التي هم مدمنون عليها |
| İlaç bağımlısı götoşlarız. Özür dilerim. | Open Subtitles | نحن متسكعين , مدمنون , فاشلون أنا أسفة جدا |
| Ortadan kaybolan suçlular mı dersin, birden havaya karışan keşler mi dersin kurbanlar, saldırganların tam saldırı sırasında öldürüldüklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | مجرمون يختفون، مدمنون يختفون بشكلٍ غامض، ضحايا يتّصلون مدّعين أنّ مَن يهاجمهم يتعرّض لاعتداءٍ أثناء الجريمة. |
| Böyle saçmalıyoruz işte, çünkü cep telefonuna ve internete bağımlıyız. | Open Subtitles | نحن فقط متوترون لأننا مدمنون على الهواتف الخلوية والأنترنت. بالفعل. |
| Evet, bağımlılar ve bunun tedavisi yok. | Open Subtitles | نعم , انه مدمنون على النار , لا يوجد علاج لذلك |
| Terra Nova'da Azimeth bağımlıları olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | "أقصد، هل تظُن أنه يوجد مدمنون للـ"أزيمث في تيرا نوفا"؟ |
| Ben bu programdayım... ve programın bir parçası olarak uyuşturucu yüzünden incittiğimiz insanlardan... özür dilememiz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا ضمن هذا البرنامج ومن المفترض طبقا للبرنامج أن نطلب السماح من الناس الذين تسببنا فى إيذائهم عندما كنا مدمنون |
| ilgi görmeye bağımlı olmak da tıpkı diğer her şeye bağımlı olmak gibi. | TED | كونكم مدمنون على استحواذ الانتباه يماثل كونكم مدمنين على أي شيء آخر. |
| Çoğu insanın ayırt edemediği şey, duygulara bağımlı olduklarını fark ettiklerinde... | Open Subtitles | الشيء الذي لا يدركه معظم الناس أو عندما يدركون بأنهم مدمنون لمشاعر معينة |
| Her gün bu dünyaya asla birini getirmemesi gereken ailelerle uğraşıyorum. çoğu fakir ya da bağımlı ki bunun için affetmiyorum ama yine de doğruyu yapmanın onlar için zor olacağını anlıyorum. | Open Subtitles | أتعامل مع الآباء كل يوم لم يتوجب أن تنجبي روحا في هذا العالم ولكن معظمهم فقراء أو مدمنون |
| Ama herkes seksten zevk alır, yani doğal olarak herkes sekse bağımlı yani doğal olarak hepimiz seks bağımlısıyız. | Open Subtitles | لكن الجميع يستمتع بالجنس, لذا, فبالتعريف الواسع, الجميع مولع به, فبالتعريف الواسع... كلنا مدمنون للجنس |
| Burada yapacak hiçbir şey yok, TV bağımlısı olduk. | Open Subtitles | مامن شيء لفعله هنا البتة، إنّنا مدمنون للتلفاز. |
| Birlikte Baş Etmek, aileleri uyuşturucu bağımlısı çocuklar için hayatı daha iyi hal getirmek için çalışıyor. | Open Subtitles | متغلبين سوياً . عاملين على توفير حياة افضل للاطفال اللذين لديهم آباء مدمنون على المخدرات كل شئ بخير؟ |
| Her sözcüğü biliyorlar. Kitap bağımlısı veletler. | Open Subtitles | يعرفون كلمات كثيرة فهم مدمنون على قراءة الكتب. |
| Ama senin dağıtım zincirini keşler ve torbacılar işletiyor. | Open Subtitles | ولكن لديك شبكة توزيع يديرها مدمنون وتجار مخدرات . |
| Politik olarak büyümeye bağımlıyız çünkü politikacılar vergileri artırmadan vergi gelirini artırmak istiyor ve büyüyen GSYİH bunun için garanti yol olarak görülüyor. | TED | نحن سياسيًا مدمنون على النمو؛ لأن السياسيين يريدون رفع عائدات الضرائب بدون رفع الضرائب والناتج المحلي المتنامي يبدو وكأنه وسيلة مؤكدة للقيام بذلك |
| Öyle bir şekilde bağımlılar ki hareketlerinin sebep olduğu sonuçları tamamen inkar ediyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الاشخاص مدمنين على ماذا؟ على الربح. هم مدمنون لدرجة |
| Ee ne yani, siz beyler tehlike bağımlıları mısınız? | Open Subtitles | هل أنتم مدمنون على المخاطر؟ |