| İki Şehrin Hikayesi'ne yeni bir son yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم أن تكتبوا نهاية جديدة لقصة مدينتين. |
| Bana verdiğin "İki Şehrin Hikayesi" kitabındaki parmak izleriyle aynı. | Open Subtitles | البصمات من كتاب قصة مدينتين الذي أعطيتني إياه |
| Bunu sadece iki kişinin hayatının iki Şehrin hayatından daha değerli olmadığını bildiğimiz için yapıyoruz. | Open Subtitles | نفعل هذا فقط لأن إنقاذ حياتين لا يستحق إزهاق أروح أهل مدينتين. |
| Çin'de aslında çoktan iki şehir inşa ettiler ve üçüncü için hazırlanıyorlar. | TED | في الواقع قد قاموا ببناء مدينتين في الصين ويحضرون للثالثة |
| İki şehir arasındaki otobanı dışarı çıkarmak gibi. | TED | سيكون الأمر كإزالة الطريق السريع الواصل بين مدينتين. |
| Hayatımın 27 yılını Hindistan'da geçirdim. Üç küçük kasaba ve iki büyük şehirde ve birçok şey deneyimledim. | TED | لقد أمضيت آخر 27 عامًا من حياتي في الهند، عشت في ثلاث بلدات صغيرة و مدينتين رئيسيتين و مررت بالعديد من التجارب. |
| Bir gece, sahne arkasında, "İki Şehrin Hikayesi"ni okumaktadır. | Open Subtitles | وفي ليلة خلف الكواليس. وهو يقرا قصة"بين مدينتين". |
| İki Şehrin Hikayesi'nin müzikal versiyonu | Open Subtitles | إنها نسخة موسيقية من رواية "حكاية مدينتين". |
| Edebiyat dersinde İki Şehrin Hikayesi'ni okuyoruz. İyi midir? | Open Subtitles | -نحن نقرأ "قصة مدينتين" بالإنجليزية هل هي جيدة؟ |
| Stres düzeyim had safhada ve "İki Şehrin Hikayesi" kitabının özetini hazırlamadığım konusunda tam bir sürtük gibi davranıyor. | Open Subtitles | أنا مرهقة إلى أقصى حد إنه يتصرف كسافل لأنني "لم أعد بحثاً حول كتاب "قصة مدينتين |
| Bölümlerin tarihsel enstantanelerinden daha çok, sınıflar arasındaki "İki Şehrin Hikayesi", bizi kendi hayatlarımızdaki ahlakı sorgulamaya ve fedakarlığın gerçek anlamını kavramaya zorluyor. | Open Subtitles | لكن أكثر من لقطة تاريخية من" ،من الانقسامات" بين فصلين قصة مدينتين تجعلنا "نتأكد من المبادىء الأخلاقية "في حياتنا الخاصة والمعنى الحقيقي للتضحية |
| İki Şehrin Sallanan Kuyruğu'nun orijinal Broadway uyarlaması var. | Open Subtitles | في "هز الذيل من مدينتين", أوبرا موسيقية في ألمانيا. |
| İki Şehrin alınması çok büyük topraklara kapı açtı. | Open Subtitles | الاستيلاء على مدينتين فتح أراضي شاسعة |
| İki Şehrin Hikayesi'nin arasına saklamıştım ama çok belli oluyordu ve yerini değiştirdim. | Open Subtitles | حسنا، خبأتها بين صفحات رواية "حكاية مدينتين" لكنه كان مكان واضح جدا لذا نقلته إلى مكان آخر |
| Bu, iki kadim şehir ile kendi kaderini belirleyen ağaçların hikâyesi. | TED | هذه حكاية مدينتين عريقتين حدّدت الأشجارُ مصيرهما. |
| 14 yıl önce bu banka soyguncuları 2 şehir bloğunun altına tünel açmışlar. | Open Subtitles | قبل 14 سنة لصوص البنك هذين عبرا تحت أنفاق مدينتين |
| Uçan bir kütüphane. "İki şehir" hikâyesini oku. | Open Subtitles | أنت بمثابة مكتبة متنقلة تغطي أخبار مدينتين |
| Göz kalemimi almak için şehir dışına çıkmam gerekiyordu. | Open Subtitles | إضطررت أن أسافر عبر مدينتين لكي أضع المساحيق الخاصة |
| Karate dersi almak istediysen ama derslerin verildiği yere, iki kasaba öteye, seni götürmek zor geldiyse. | Open Subtitles | او عندما تريد أخذ درس كاراتيه لكن من الصعب جدا ان تقود أكثر من مدينتين حيث تقام هذة الفصول |
| Natesville. Amerika'daki herhangi bir yere 2 kasaba uzaktaki yer. | Open Subtitles | ناشفيل علي بعد مدينتين من أيَّ مدينة للولايات التحدة |
| Birkaç kasaba sonra bildiğim muhteşem bir yer var. | Open Subtitles | انا عرف مكان جيداً فقط على بعد مدينتين |