| Adamın biri telefonumu arabadan dışarı fırlattığı için-- Şunu söylemeliyim ki gerçekten etkilendim. | Open Subtitles | وبما أن شخص ما رمى هاتفي من سيارة متحركة علي القول أنا مذهول |
| Bu kadar kısa sürede bu kadar iyi iş çıkarmanızdan gerçekten etkilendim. | Open Subtitles | أنا مذهول حقا بمقدار ماقمت يارفاق بعمله في هذا الوقت القصير، |
| Söylemeden duramayacağım, ikinizden de çok etkilendim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول, أني مذهول بكما أنتم الاثنين |
| şaşırdım onlar bizim birşeyler çaldığımızı düşündüler ne kadar aşağılayıcı evet | Open Subtitles | أنا مذهول عما يعتقدون انسرق شيئاً انها اهانة |
| biliyorsun sizlerin beceriksizliği karşısında gerçekten ne yapacağımı şaşırdım siz ingiliz sanat müzesindeki itibarımı zedelediniz. | Open Subtitles | أتعلمون أنا حقيقة مذهول أنتم جميعاً لستم مؤهلين لقد دمرتم سمعتي |
| Kendiniz için güzel şeyler yapmışsınız. Çok etkilendim. | Open Subtitles | لقد صنعت لنفسك جيداَ أنا مذهول |
| Vay Bart! Tüm o vekil öğretmenlerin hakkından gelmenden etkilendim. | Open Subtitles | بارت) أنا مذهول لتغلبك على هؤلاء المعلمين) |
| etkilendim. | Open Subtitles | أوه , أنا مذهول |
| Güzel. etkilendim. | Open Subtitles | جميل جميل أنا مذهول |
| - Beni buldun. Çok etkilendim. | Open Subtitles | وجدتني أنا مذهول |
| Senin avukatlık bürosunun çıkardığı işlerden gerçekten çok etkilendim. | Open Subtitles | أعترف أنّي مذهول بالعمل الذي تنجزوه بمشاركة (م.م.م.ض). |
| Hayret ettim, etkilendim.. | Open Subtitles | أنا مذهول أنا منبهر |
| Elektriğinizi açmalarına bile şaşırdım. | Open Subtitles | إنى مذهول أنهم قد قاموا بتشغيل الكهرباء من أجلك |
| İtiraf edeyim, benim hatırıma bilgilerde tahrifat yapmana şaşırdım. | Open Subtitles | يجب أن أُقرّ بذلك، أنا مذهول لأنك قمت بتزييف هذه المعلومات من أجلي |
| Kısa bir makale. Ve muhalefetle karşılaştığımda çok şaşırdım, insanlık tarihindeki en etkili önleyici hakl sağlığı uygulamasına ilişkin muhalefet. | TED | وكنت مذهول لأجد إعتراضات , إعتراض لما كان , فوق كل شئ , المعيار الأكثر تأثيراُ لقياس الصحة العامة في التاريخ البشرى . |
| Ve açıkçası bende takılı kalmasına da çok şaşırdım. | Open Subtitles | و, بصراحة, أنا مذهول بأنه تتحملني |
| Senden ne kadar hoşlandığım konusunda biraz şaşkınım, ama bunu yapamam. | Open Subtitles | انا نوعاً ما مذهول كيف اعجبت بك بهذا القدر .. ولكن لا استطيع فعل هذا |
| Hayır, bulanmayacak. Sadace Afalladım. Biliyorsun bu konuyu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لن أمرض ، أنا مذهول فقط |
| Sersemlemiş, rezil edilmiş ve aşağılanmıştım. | Open Subtitles | مذهول ومتسخ ولدى شعور بالإذلال |
| Ben sersemleştim. | Open Subtitles | أنا مذهول |
| - İlgimi çekti. - Birinci Aşama: | Open Subtitles | انا مذهول الشق الاول : |