"مراسيم" - Translation from Arabic to Turkish

    • töreni
        
    • tören
        
    • törenini
        
    • törenine
        
    • Merasimi
        
    • cenazede
        
    • törenleri
        
    • töreninde
        
    • seremonisinde
        
    • törende
        
    Cenaze töreni yapacaktım ama annemin bütün arkadaşları ondan önce vefat etti. Open Subtitles ،فكرت في إقامة مراسيم و لكن جميع أصدقاء والدتي قد توفوا قبلها
    Şaşaalı bir düğün töreni yapılacak. Open Subtitles مراسيم الزفاف ستكون محاطة بالبهاء والمرح
    Düğün töreni eski yaşamının bitişini simgeliyor. Open Subtitles مراسيم الزفاف تُمثّلُ نهايةُ حياتِكِ القديمةِ.
    tören ve kabulde her şey tamamen yeşil ve sarı olacak. Open Subtitles لذا كلا من مراسيم الزواج والإستقبال سيكونان باللون الذهبي والأخضر بالكامل
    Kabul törenini öne almaya karar verdim. Open Subtitles لقد قررت التقدم في مراسيم التعميد
    Xu Xian, yeni Jin Shan Tapınağı'nın açılış törenine bir davetiye almıştı. TED كان زو شيان قد تلقى لتوه دعوة أخرى إلى مراسيم افتتاح معبد جن شيان الجديد.
    Bağırsaklarını çıkarmaca Merasimi ile ve mumyalama. Open Subtitles عبر مراسيم مقدسة للاعدام بالتحنيط
    Ben Fraida Felcher ile orada tanıştım. Peestain'i gömdükleri zaman cenazede çalışıyordu. Open Subtitles هنالك التقيت بـ" بريدا فيلتشر" هي عملت "في مراسيم دفن "بي ستان
    Merasim yok, anma törenleri yok ve kesinlikle mezarıma çiçek getirmek yok. Open Subtitles لا مراسيم لا ذكريات و بالتأكيد عدم إحضار الأزهار إلى قبري
    Madam sabah giyinme töreninde odanıza sadece saray mensupları girebilir. Open Subtitles سيدتي في الصباح مراسيم إرتداء الملابس هي من حقوق أعضاء البلاط العالي
    Maggie, O'Hare seremonisinde giriş konuşmasını ben yapacağım. Open Subtitles ماجي " أنا أقدم تقديم الضيوف " " في مراسيم " أوهير
    Dünyamızın dini yaşamına çağırılacak, birleştirme töreni uygulanacak. Open Subtitles وسيستدعى طبقا للطقوس الدينية لعالمنا وإجراء مراسيم زراعة
    Düğün töreni öncesi yiyecek getirmek için iki kez balık depolamış oldum. Open Subtitles لقد كنت في كوخ الخزين مرتين لجلب الغذاء قبل مراسيم الزفاف.
    Arınma töreni başlamaya hazır ve sen henüz... Peki! Gidip kendimi hazırlayayım. Open Subtitles مراسيم التطهير جاهزة للبدء حسنا ، سأذهب لأستعد
    Ama önce, sakatlıklarla sarsılan Amerikan körling takımının madalya şansını İsveç'e bırakarak, çekilme belgesini imzalama töreni var. Open Subtitles لكن أولاً ، هذه مراسيم التوقيع على إصابة أحد لاعبي الفريق ، والتي تزيح فرصة الفوز بالميدالية الذهبية
    Ama Johnny nafaka ödemeyi bıraktığında Julie bunun sadece bir sevgi töreni olduğunu yasal bir bağlılığı olmadığını söylüyor ve mahkemeye veriyor. Open Subtitles لكن عندما توقف عن دفع النفقة، قال له أنها مجرد مراسيم حب لا شيء يتغير قانونياً، وأنها ستقاضيه
    tören yapılmayacak. Yas tutulmayacak. Open Subtitles فلا مراسيم جنائزية لها ولا مشيّع واحد يقيم عليها الحداد
    Büyük bir tören. Tüm şehrin odağında. Open Subtitles مراسيم زفاف ضخمة، المدينة برمتها تتحدث عنها
    Hava mezuniyet törenini berbat edecek. Open Subtitles سيفسد هذا الطقس مراسيم التخرج.
    O geçişi tekrar çalışmalıyım o yüzden açılış törenine kadar serbestsiniz. Open Subtitles إني بحاجة إلى إعادة صياغة للإنتقال إلى مرحلة على اية حال لذا هناك وقت فراغ حتى مراسيم الإفتتاح
    Doğruyu söyleme Merasimi yapamayız. Open Subtitles لا يمكننا أن نقيم مراسيم الاحتفال
    Ben Fraida Felcher ile orada tanıştım. Peestain'i gömdükleri zaman cenazede çalışıyordu. Open Subtitles هنالك التقيت بـ" بريدا فيلتشر" هي عملت "في مراسيم دفن "بي ستان
    Bu topraklarda yapılan bütün evlilik törenleri için bu kurs gerekli. Open Subtitles إنّ الفصلَ a شرط لكُلّ مراسيم الزواجِ... ... أدّتْعلىهذه الحدائقِ.
    Seni en son gördüğümde O'Hare töreninde Kane'in dostlarıyla birlikte oturuyordun. Open Subtitles آخر مرة رأيتك كنت في حانة " مع صديق كين , في مراسيم " أوهيرا
    - Babam ışık seremonisinde verdi." Open Subtitles الذي أعطاه لي والدي خلال مراسيم إضاءة الشّجرة".
    Ayrıca bize törende sana kürtaj yaptıklarını da söyledi. Open Subtitles إنهأيضاًأخبرنا... لقد كان هناك مراسيم حيث جعلوكِ تقومين بالإجهاض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more