"مرتفعاً" - Translation from Arabic to Turkish

• yüksek
• dik
• yüksekti
• yukarıda
• yüksekmiş

Bana yüksek gelmeyecek. Şu anda bulutlardayım.
لا يبدو مرتفعاً بالنسبة لي أنا الآن أسير بين السحاب

Küçük bir heyecanlanmanın cihazda gördüğünüz gibi yüksek etkileri olabiliyor.
ومجرد سؤال بسيط كهذا سجّل مستوى مرتفعاً على الجهاز

İntihar oranları yeterince yüksek değil mi?
ألا ترين معدل انتحار الشباب مرتفعاً بالفعل؟ أظن فقط هذين الاثنين أحمقين

Bu durumda göğüsler dik ve yuvarlak yerine, boylamasına uzun durumdadır.
إنها حالة يكون فيها الثدي طويل الشكل بدلاً من أن يكون مرتفعاً ومستديراً

Seni ilk teste soktuğumuzda, potasyum oranın yüksekti,hatırladın mı ?
أتذكر أول مرة فحصناك وكان معدل البوتاسيوم مرتفعاً قليلاً؟

Kafası yukarıda kalsın diye, ...yastığının altına kitap yığını koyardım.
كنت أضع كتباً تحت جهته من الفراش ليظل رأسه مرتفعاً.

Onunkiler zaten yüksekmiş. Arteryel tıkanmaya neden olmuş.
الذي كان مرتفعاً بالفعل وأدى إلى إنسداد شرايينها

Vücut çalışıp, düzenli besleniyorum. Röntgendeki mikro ışınım kalsiyum karbonatı yüksek oranda bir noktaya topluyor.
الصور الشعاعية من الكمبيوتر المصغر المجهري تظهر تركيزاً مرتفعاً من بيكربونات الكالسيوم

Kan basıncı yüksek bırakılacak olursa felç, körlük ve damar tıkanıklığı riski artar.
البديل هو ترك ضغط دمه مرتفعاً هكذا يخاطر بحدوث سكتة

bu örnekteki kanda akyuvar sayısı çok yüksek akyuvar sayısı, vücudun bir mikrop veya yarayla uğraştığında artarlar.
،الدم ، فى هذه الحالة كان مرتفعاً بخلايا الدم البيضاء لأن خلايا الدم البيضاء ترتفع عندما تعاني من أصابة خطيرة أو عدوى

Tansiyon hâlâ yüksek. Nabzın da öyle.
ضغط الدم لا يزال مرتفعاً وكذلك معدّل ضربات القلب

Bahisler ne kadar yüksek olursa olsun eninde sonunda, kararlarınızı içgüdülerinizle vermeniz gerekir.
ومهما كان الرهان مرتفعاً عاجلاً أو آجلاً ستتبع حدسك

Tirajlarınız Wall Street Journal kadar yüksek olsaydı, ben de sizi sevebilirdim.
إذا كان رواجكَ مرتفعاً كرواج مجلة وول ستريت ربما سأحبك بالمقابل.

Başka bir 10 dakika için kalp hızımı yüksek tutmalıyım.
عليّ إبقاء معدّل نبضات قلبي مرتفعاً لعشرةدقائقإضافية.

Uç nokta zulüm eylemleri yüksek derece empati gerektirir.
أفعال القسوة المتطرفة تتطلب مستوى مرتفعاً من التعاطف

Eğer onu yüksek bir yere koyarsak, güzel bir kontrol açısı elde edebiliriz.
إن بلغنا موقعاً مرتفعاً فسنحظى بنقطة مراقبة أفضل

Tansiyonum yüksek çıkıyor, ellerim ve ayaklarım şişiyor.
ضغط دمي كان مرتفعاً ويداي وقدماي تتصبب عرقاً

Ah, tansiyonu hala biraz ah, biraz yüksek.
حسناً، ضغط الدم مازال مرتفعاً بعض الشيء

Ölüme giderken, başım dik olacak.
لكن عندما أذهب إلى قبري, رأسي سيبقى مرتفعاً.

En iyi atışımı yaptığım sürece kafamı dik tutacağım.
طالما أحاول جهدي سأبقي رأسي مرتفعاً

Önce çok yüksekti, şimdi çok mu düşük?
أولاً يكون مرتفعاً جداً و الآن منخفضاً جداً؟

Seni duyamadım, radyonun sesi çok yüksekti.
لا أستطيع سماعك عندما يكون صوت الراديو مرتفعاً.

Kıpırdatmayın ve kafasını yukarıda tutun. Ve onu olabildiğince hızlı getirin.
لا تدعينها تتحرك ابق راسها مرتفعاً وتعالو الي هنا باسرع ما تستطيعون

Sana çok yüksekmiş gibi gelen bir ses duyabilirsin ama endişe edecek bir şey yok.
ستسمع صوتاً قد يبدو مرتفعاً بالنسبة لك. لكنه ليس بالشيء الذي يجب أن تقلق حياله.