| Sanırım bununla tek başıma başa çıkacağım. Yeterince şey yaşadın zaten. | Open Subtitles | شكراً لكَ ، أظن أنـّي سأعانى من هذا وحدي ، أنتَ قد مررتَ بمَ يكفي. |
| Daha yeni korkunç bir trajedi yaşadın. | Open Subtitles | أنصِت إليّ. لقد مررتَ لتوّكَ بمأساةٍ مروّعة. |
| Neler yaşadığını anlayamıyorum ve bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | لا يمكنني فهمُ ما مررتَ به و أنا آسفة على ذلك |
| - Lars, dostum. Bak, siperlerde uzun ve zor bir gün yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | أصغِ أنا أعرف إنكَ مررتَ بيومٍ طويلٍ وعصيبٍ في الخنادق |
| Dr. Morgan, çok şey yaşadığınızı biliyorum. | Open Subtitles | دكتور مورغان، أنا أعلم أنك مررتَ بالكثير |
| Benim içinde bulunduğum yerlerden geçtin ve daha da gideceksin. | Open Subtitles | مررتَ بنفس المشاكِل التي مررتُ بِها، و أكثَر |
| Sen de zor bir gün geçirdin. | Open Subtitles | وأنتَ مررتَ بيومٍ عصيب أيضًا. |
| Eve uğrarsan bir gün o plağın nasıl kaybolduğunu bilemeyeceksin. | Open Subtitles | لو مررتَ على البيت يوماً لن تعرف أبداً كيف فُقِدت تلك الاسطوانه |
| Yani bu... ÖIüme yakın bir deneyim yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتَ للتوّ بتجربة الاقتراب من الموت |
| Hiç böyle bir deneyim yaşadın mı? | Open Subtitles | هَل مررتَ بمِثل تلكَ التجربَة؟ |
| Babanı genç yaşta kaybedip zor şeyler yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتَ بوقت صعب بوفاة أباك وأنت صغير |
| Sen de benzer bir şey yaşadın ha? | Open Subtitles | إذن أنت مررتَ بحدث مشابه ؟ |
| Sen bunları yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتَ بذلك |
| Neler yaşadığını hatırlıyorum ve bu suçtan çok da sonra değildi. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،إنّي أذكر ما مررتَ به وما كان بعد وقوع الجّريمة بمُدّة طويلة. |
| Eşini kaybettikten sonra neler yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنظر ! أنا أعلم بما مررتَ به عندما فقدتَ زوجتَك |
| Ne yaşadığını biliyorum ama geri çekilmelisin. | Open Subtitles | أنا أعرف ما مررتَ به لكن عليك أن تتراجع |
| Dr. Morgan, çok şey yaşadığınızı biliyorum. | Open Subtitles | دكتور مورغان، أنا أعلم أنك مررتَ بالكثير |
| Bana neler yaşadığınızı anlatabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أخباري أي شئ عن ما مررتَ به؟ |
| Ekibime katıldığında çok sıkı testlerden geçtin. | Open Subtitles | مررتَ خلال إختبارات صارمة عندما إنضممت إلى فريقي. |
| Daha önce buraya geldin. Onları nasıl geçtin? | Open Subtitles | لقد كنتَ هنا من قبل كيف مررتَ منهم؟ |
| Zor bir gün geçirdin, değil mi? | Open Subtitles | لقد مررتَ بيومٍ صعب، صحيح؟ |
| - Sadece birkaç zor hafta geçirdin. | Open Subtitles | لقد مررتَ بأسابيع صعبة. |
| Eğer uğrarsan sana huzuru verebilirim. | Open Subtitles | لو مررتَ بي، فيمكنني منحُك الراحة والسلام. |