| - Ateş etme. Ben sadece kuryeyim. | Open Subtitles | - لا تطلق النار ، أنا مجرد مرسال |
| Ben sadece kuryeyim. Beni öldürme. | Open Subtitles | أنا مجرد مرسال لا تقتلنى |
| Birkaç ay önce iş arkadaşlarımdan birine saldıran bisikletli bir kurye. | Open Subtitles | مرسال الدراجة التي هاجمت زميل لي قبل بضعة أشهر |
| Tedaviyi bulmuşlar. Bir kurye bize geliyor. | Open Subtitles | لقد توصّلوا للترياق، وثمّة مرسال في الطريق. |
| Ne dediği hakkında fikrim yok. Sadece elçiyim. | Open Subtitles | لا أملك فكرة عن محتواه إنّما أنا مرسال وحسب |
| Hasodabaşı'm, payitahttan ulak geldi. Mektuplar var. Bana ver. | Open Subtitles | وصل مرسال يا سيدي من العاصمة ومعه رسائل |
| Ama sen bir asker değilsin, bir elçisin ve hep bir elçi oldun. | Open Subtitles | لكنك لست جندياً أنت مرسال و كنت دائماً مرسال |
| - Ateş etme. Ben sadece kuryeyim. | Open Subtitles | - لا تطلق النار ، أنا مجرد مرسال |
| Ben sadece kuryeyim. Beni öldürme. | Open Subtitles | أنا مجرد مرسال لا تقتلنى |
| Bak ben bir kuryeyim. | Open Subtitles | أنا مجرد مرسال |
| Bunu almak için şu anda bir kurye geliyor. | Open Subtitles | سيأتي مرسال الآن ليأخذ الثوب ويوصله للزبونة. |
| New York sokaklarından 1,500 bisikletli kurye var. | Open Subtitles | هناك 1500 مرسال دراج في شوارع" نيويورك" |
| kurye az önce gelip bir zarf bıraktı mı? | Open Subtitles | هل جاء مرسال وأودع مغلفاً؟ |
| - Ben bir elçiyim. | Open Subtitles | -أنا فقط مرسال. |
| Ben sadece bir elçiyim. | Open Subtitles | أنا مجرد مرسال |
| Bana bir ulak lazım, Max. | Open Subtitles | انا فى حاجه الى مرسال , ماكس |
| Kadın bana elçi dedi. | Open Subtitles | تلك المرأه دعتني مرسال هل تصدق؟ |