| Günde altı kez ilacını vermeyi unutmayın ve kuyruğunu sürekli yukarıda tutun. | Open Subtitles | تأكّد من أن يحصل على دوائه ست مرات في اليوم وأبق ذيله مرفوعاً. |
| Yolumdan çekil! Başını yukarıda tut, ha! | Open Subtitles | أن تبتعد عن المتاعب, و تبقي رأسكَ مرفوعاً, صحيح؟ |
| O zaman kadar başını yukarıda tut. | Open Subtitles | و حتى ذلك الحين ابق رأسك مرفوعاً |
| Başını dik tut! Harikasın. | Open Subtitles | حافظ على رأسك مرفوعاً فأنت تقوم بعمل جيد |
| Başını dik ve bunu da önünde silah gibi tut. | Open Subtitles | أبقي رأسك مرفوعاً فحسب وأحمل هذه الأداة اللعينة بيدك وكأنها مسدس |
| Şansızmışsın. Başını dik tut. | Open Subtitles | أعني ، ما حدث مُجرد سوء حظ، أعني ،عليكَ أنّ تبقِ رأسكَ مرفوعاً. |
| O zamana kadar başını yukarda tut. | Open Subtitles | و حتى ذلك الحين ابق رأسك مرفوعاً |
| O zaman kadar başını yukarıda tut. | Open Subtitles | و حتى ذلك الحين ابق رأسك مرفوعاً |
| Başını yukarıda tut bebeğim. | Open Subtitles | ابق رأسك مرفوعاً يا عزيزي |
| Başını yukarıda tut bebeğim. | Open Subtitles | ابق رأسك مرفوعاً يا عزيزي |
| - Evet. Kolunu yukarıda tut. | Open Subtitles | ابق ذراعكِ مرفوعاً |
| Çeneni yukarıda tut. | Open Subtitles | ابقي ذقنك مرفوعاً. |
| Başını yukarıda tut, Jaylen. | Open Subtitles | ابقي رأسك مرفوعاً (جايلين) |
| Zor oldu, ama oradan başım dik bir şekilde ayrıldım. | Open Subtitles | كان صعباً لكني خرجت من هناك ورأسي مرفوعاً |
| Sızlanmayı bırakıp Destiny'ye başın dik bir şekilde dönersin. | Open Subtitles | يمكنك أن تتحمل "وتمشِ عائداً لـــ "ديستنى ورأسك مرفوعاً |
| Hayır, yukarı. Sen dik durmalısın, böyle. | Open Subtitles | كلا، لأعلى، أريد رأسك مرفوعاً هكذا. |
| Konuşurken dik dur. | Open Subtitles | أبق رأسك مرفوعاً عندما تتكلم |
| Başını dik tut. | Open Subtitles | أبق رأسك مرفوعاً |
| Ağızlık geçirilmiş haliyle bile başı hep dik idi. | Open Subtitles | مـع رأسـه مرفوعاً |
| O zamana kadar başını yukarda tut. | Open Subtitles | و حتى ذلك الحين ابق رأسك مرفوعاً |
| Çeneni yukarda tut ve nefes al. Tamam mı? | Open Subtitles | أبقي ذقنكِ مرفوعاً وتنفّسي، موافقة؟ |