Neyse ki, Apollo Rehberlik Bilgisayarı bunu yönetmek için iyi donanımlıydı. | TED | كان حاسوب توجيه مركبة أبولو لحسن الحظ مُجهزاً جيداً لتدبير هذه المشكلة. |
Hayat kurtarıcı çalışması Apollo 11'in çok ötesine geçti, uçuş yazılımında mürettebatlı Apollo görevleri için hiçbir hata bulunamadı. | TED | ولم يقتصر عملها المُنقذ على مركبة أبولو 11 حيث لم يُعثر على أي خطأ برمجي في برمجيتها في كل رحلات ومهام مركبة أبولو. |
Düşünün: NASA Apollo 11 misyonunu fırlatmadan önce, insanları patlayıcı yakıt tanklarının üstüne koyup kimsenin yardım edemeyeceği bir yere fırlattığında ters gidebilecek her şeyi sistematik olarak düşündüler. | TED | فكروا بالأمر: قبل أن تطلق ناسا مركبة أبولو 13، فكروا بطريقة منظمة بكل خطأ محتمل حدوثه عندما تضع أشخاصًا على رأس خزانات وقود متفجرة وترسلهم لمكان حيث لا يستطيع أحد مساعدتهم. |
NASA ilk küçültülmüş dijital uçuş bilgisayarı olan Apollo Rehberlik Bilgisayar'ını icat etmek için Draper ve 400'den fazla mühendis grubuna güvendi. | TED | طلبت ناسا من درابر وفريقه المكوّن من أكثر من 400 مهندس أن يخترعوا أول حاسوب رقمي مدمج في المركبة، ودُعي حينها بحاسوب توجيه مركبة أبولو. |
- Ayrıca Apollo 13'teki gerçek astronotlar da hayatları tehlikeye girse de pes etmediler. | Open Subtitles | أيضاً , رواد الفضاء في مركبة "أبولو 13" الحقيقية لم ييأسوا عندما كانت حياتهم في خطر حقيقي |
Herhangi bir Apollo sitesine girip bakarsanız ekranın altını saklamak zorunda kaldıklarını görürsünüz. | Open Subtitles | عبارة عن خدعة سينمائية باستخدام تقنية شاشة العرض الأمامية انظر في أي صورة لموقع هبوط مركبة (أبولو) وسترى أنهم يحرصون على إخفاء أسفل الشاشة |
Apollo 13 evine dönüyor. | Open Subtitles | مركبة (أبولو 13) في طريق عودتها. |