| Sabah kalkıp kimin hâlâ yarışmada kaldığını öğrenmemiz gerekiyor çünkü akşamları kimin elenmediğini öğrenmek için bekleyemeyecek kadar yorgun oluyoruz. | TED | علينا الإستيقاظ ومعرفة من تبقى في البرنامج اليوم التالي لأننا نكون مرهقين جداً لسماع من سيستمر في البرنامج. |
| Hepimiz okula, işe ve sonra evlerimize gidiyoruz. bazen biraz yorgun ve biraz bakımsız. | TED | كلنا نأتي إلى الفصول، ونذهب للعمل، ونعود إلى منازلنا، مرهقين ومرتبكين بعض الشيء أحيانًا. |
| Çocuklarla oyunlar oynadık, ve eve gerçekten yorgun ve bitkin dönüyorduk, fakat çocukların yüzündeki o güzel ifade, parıldayan gözleri sayesinde uyuyabiliyorduk. | TED | لعبنا مع الأطفال ورجعنا إلى بيوتنا مرهقين للغاية متعبين جدأ ولكن مع صور لوجوه مضيئة, وأعين تلمع ونمنا |
| Dün akşamdan dolayı hala biraz bitkiniz. | Open Subtitles | ما زلنا مرهقين من ليلة البارحة |
| Yolculuk yorucu olmalı ama devam etmeliyiz. | Open Subtitles | لا بد انكم مرهقين من الرحلة لكن علينا ان نستمر بالتحرك |
| Çok yoruldular sonrada yattılar. | Open Subtitles | كانوا مرهقين ومن ثم ذهبوا إلى فراشهم |
| Çocuklar, ne zaman çok yorgun olsalar hiç yorgun değilim derler. | Open Subtitles | يا للأولاد! دائماً يقولون إنهم ليسوا متعبين حينما يكونون مرهقين جداً |
| Hepimizin yorgun ve sinirli olduğunu biliyorum ama sadece sezonun sonunu getirmeliyiz. | Open Subtitles | أعرف أننا جميعاً مرهقين ومكتئبين لكن علينا الوصول لنهاية الموسم |
| Çünkü sadece yorgun oluyorlar sahilde bir gün geçiren her çocuğun olacağı gibi. | Open Subtitles | ،لأنه يبدو وكأنهم مرهقين .مثل أيّ طفل قضى يومه بالشاطئ |
| Sayın Başkan, orada oldukça yorgun 17 Amerikalı var, ve tüm saygımla sizden isteğim sizin için çalışan ve sizden biraz uyumanızı isteyen o iyi insanlara güvenmeniz. | Open Subtitles | سيدي الرئيس, هنالك 17 امريكي مرهقين في الخارج و اريد بأن اقول لك مع كامل احترامي بأنك تحتاج بأن تعتمد على الأناس الجيدون الذي يعملون من اجلك |
| - Tamam, peki. - Öyle. - İkiniz de çok yorgun duruyorsunuz. | Open Subtitles | ـ أجل ـ أنّكم تبدون مرهقين جدًا، يا رفاق |
| - Tamam, peki. - Öyle. - İkiniz de çok yorgun duruyorsunuz. | Open Subtitles | ـ أجل ـ أنّكم تبدون مرهقين جدًا، يا رفاق |
| İnsanlar yorgun. Dinlenmeleri lazım. | Open Subtitles | الجميع مرهقين , إنهم بحاجة الي الراحة0 |
| Herkes çok yorgun görünüyor. Galiba kaybolduk. | Open Subtitles | الجميع يبدون مرهقين أعتقد أننا تائهون |
| Ama aileleri çok dertli,yorgun, bıkkın insanlardı. | Open Subtitles | بينما أهاليهم تعساء جدا متعبين و مرهقين |
| Niçin bu kadar yorgun görünüyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا ياشباب تبدون مرهقين جداً؟ |
| Şu anda yorgun olduklarını düşünmeliydin. | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنهم مرهقين الآن؟ |
| bitkin düşmüşler ve daha gidecekleri uzun bir yol var. | Open Subtitles | أنهم مرهقين بالأضافة إلى أنهم ينتظرهم طريق طويلة جدا |
| Sadece birkaç tane bitkin yolcuyuz dostum, su ve benzin arıyoruz. | Open Subtitles | فقط مسافرين مرهقين يارجل نبحث عن وقود وماء |
| Hepimiz bitkiniz. | Open Subtitles | . بل نحن فعلاً مرهقين |
| Alışveriş onlar için yorucu olduğundan bornoz giyen yaşlılar için değil miydi o? | Open Subtitles | هذا ليس لبشر قدماء غرباء يرتدون رداء لانهم مرهقين من التسوق؟ |
| Söylemiyorlar ama çok yoruldular. | Open Subtitles | لن يتذمروا أبدا،لكنهم مرهقين |