| Ben meşgul biriyim, doğru, fakat Konsolosluğun birinci katibi olarak, belli bir sorumluluğum olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | صحيح أنني رجل مشغول لكن بصفتي السكرتير الأول للمفوضية أشعر أن لدي مسؤولية محددة |
| Ancak artan servet ve kârlarla birlikte kurumsal sosyal sorumluluğun daha da artması gerektiğinin fark edilmesi için ricacıyım. | TED | ولكني اريد الإقرار أن الثروة والأرباح المتزايدة للشركات تستوجب مسؤولية اجتماعية كبيرة. |
| Ama savunma işinden bahsediyoruz, evlat. Ulusumuza karşı bir sorumluluğumuz var. | Open Subtitles | ولكن هذه وزارة الدفاع ، يا ابني لدينا مسؤولية تجاه الأمّة |
| Daha fazla para kazanıp sorumluluk alacak ve kendini iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | أموال أكثر، مسؤولية أكبر، ستشعر بالرضى عن نفسك سأقرضك إن شئت |
| Bu iniş tamamen kaptanın sorumluluğunda yani kellesi giden ben olurum. | Open Subtitles | هذا الهبوط بمثابة اجتهاد من القائد، وأنا في موضع مسؤولية خطيرة. |
| Teorik olarak, mülteciler ortak, küresel bir sorumluluktur. | TED | من الناحية النظرية، قضية اللاجئين هي مسؤولية عالمية مشتركة. |
| Faturalar, sorumluluklar randevuya yetişememek. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل مسؤولية أو الحفاظ على موعد |
| İşimi kaybetmeme gelirsek, ben hala buradayım, ve burada olduğum sürece temsil ettiğim sendikaya karşı bir sorumluluğum var. | Open Subtitles | ، بقدر مـا استبعده ما زلت بالجـوار فأنـا لدي مسؤولية لعضوية الإتحـاد الذي أمثّله |
| Kovulacağıma göre, hala buradayım... ve temsil ettiğim sendika üyeliğine karşı sorumluluğum var. | Open Subtitles | ، بقدر مـا استبعده ما زلت بالجـوار فأنـا لدي مسؤولية لعضوية الإتحـاد الذي أمثّله |
| Bu küçük çocuğun düşünmesi gerekliydi: Bir hayvanın varsa, sorumluluğun da vardır. | Open Subtitles | على ذلك الصغير أن يفكر ، أنه إن كان لديك حيوان أليف فلديك مسؤولية |
| Bu aileye karşı bir sorumluluğun vardı ve kaçıp hepsini bana bıraktın. | Open Subtitles | كان علي عاتقك مسؤولية تجّاه هذه العائلة. وهربت منها، ورميتها بأكملها على عاتقي. |
| Ancak modern bilimi tıbba uygulayarak insanların hayatını kurtarmaya çalışmak tamamen bizim sorumluluğumuz. | TED | ومع ذلك، تقع على عاتقنا مسؤولية تحويل العلم الحديث إلى طب لإنقاذ حياة جميع المرضى الذين ينتظرون الأعضاء. |
| Bugünlerde ve bu çağda hepimiz yayıncıyız ve sorumluluğumuz var. | TED | ففي هذا الزمان، جميعنا ناشرون، ولدينا مسؤولية. |
| Çünkü ben sorumluluk sahibiyim ve insanlarla daha iyi ilişki kurabiliyorum. | Open Subtitles | لإنني الأكثر مسؤولية و لدي مهارات أفضل في التعامل مع الناس |
| Erkeklerin kötü davranışlarını değiştirmek, erkeklerin sorumluluğunda. | TED | بل هي مسؤولية الرجال أن يقوموا بتغيير تصرفاتهم السيئة. |
| Babalık büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | الأبوة هي مسؤولية كبيرة ، وأنت لن تكون أول شخص يهرب منها |
| Ama ben ve baban gibi iki erkek bu kadar zaman aynı yazgıyı paylaşırlarsa birbirleri için belli sorumluluklar alırlar. | Open Subtitles | لكن عندما يكون هناك رجلان في موقف مثل الذي كنا فيه انا واباك طوال هذه المدة يصبح دائما لديك مسؤولية كبيرة تجاه الاخر |
| Bu genç adam bir engel olacak. | Open Subtitles | هذا الشابِّ سَيَكُونُ مسؤولية. |
| Yoldaki çukurların doldurulmuş olmasından memnunum ama dedikoduları gerçekmiş gibi göstermekte oldukça sorumsuz bir davranış. | Open Subtitles | يسرني أنك جعلتهم يردمون حُفر الشوارع لكن تقديم الشائعات على أنها وقائع يظل فعلاً ينم عن عدم مسؤولية |
| Bilmeni isterim ki, cinsel ilişki... mesuliyet getirir. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف فحسب بأن إقامة علاقة هو مسؤولية وليس مجرد حق |
| Yetişkin biri olduğumu ve davranışlarımın sorumluluğunu almam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني امرأة بالغة وعلي أن أتحمل مسؤولية أفعالي. |
| benim bölgemin başsavcısının, amirimin ve yargıçların yardımı ve yönlendirmesi ile insanların hayatlarının mahfedilmesi yerine değiştirilmesi adına, savcıların gücünü öğrenmiş oldum. | TED | على طول الطريق، وذلك بمساعدة وتوجيه المدعي العام في المقاطعة ببلدي، مشرفي والقُضاه، تعلمت مسؤولية المدعي في تغيير الحياه بدلاً من تخريبها. |
| Yaptığı şeyin sorumluluğunun farkında olduğunu ve kimsenin affına ihtiyacı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لأنها تتحمل مسؤولية ما حدث بالكامل ولا تريد من احد ان يسامحها |
| Ama halkı, sersemlerden ve kendilerine günün gençliği diyen uyuşturucu bağımlılarından korumak gibi, daha büyük sorumluluklarım var. | Open Subtitles | لكن، عندي مسؤولية أكبر لحماية المجتمع بشكل عام من البلهاء والمشوّشون العقل الذي يدعو أنفسهم |
| Bir kaç haftadan sonra, çamuru yıkayıp erkek olmanın tüm sorumluluklarını alıyorlar | TED | وبعد عدة أسابيع، تم غسلهم من الطين الأبيض وأستلموا كامل مسؤولية الرجال. |