| Kırık ön cama - yepyeni Silecekleri takmış. | Open Subtitles | هـو يحصل علي مساحات الزجاج الـجديدة.. من أجل حاجب الرياح |
| Cam Silecekleri olan bir John Terry gibiydi. | Open Subtitles | !" كان مجرد جون تيري، حقا، مع مساحات الزجاج الأمامي. |
| Silecekleri değiştireceğiz abi. | Open Subtitles | نريد تغيير مساحات الزجاج |
| Ön camı temizleyen silecekler gıcırdamaya başladı. | Open Subtitles | مساحات الزجاج الأمامي بدأت بالمسح |
| Ön camı temizleyen silecekler gıcırdamaya başladı. | Open Subtitles | مساحات الزجاج الأمامي .بدأت بالمسح |
| Gene etrafını dikenli telle sarmıştı, ...bu yüzden arabanın Silecekleri koptu. | Open Subtitles | لقد ربط (جين) خيوط ايضا وقام بخلع مساحات الزجاج |
| Silecekleri çalıştır! | Open Subtitles | إستخدموا مساحات الزجاج |
| Reuters gazetesinde suç oranı 8:30'da yükseldi diye okudum. -- Hindistan'ın propagandası değil, bir İngiliz haber ajansı -- Musarri Sharif'in kasabasındaki hırsızlar hakkında* Bir arabanın cam Silecekleri sökülmüş, jant kapağı ,yan aynaları, 8:30'da bulabildikleri taşınacak herhangi bir parçası. Çünkü bekçiler dükkanlardan ziyade televizyon izlemekle meşgullerdi. | TED | نسب الجريمة ارتفعت في الثامنة والنصف. كما كنت اقرأ في تقرير إخباري من رويترز -- وإذن هذه ليست حملة دعائية هندية، هذه وكالة أخبار بريطانية -- عن كيف أن اللصوص في مدينة مزار الشريف نزعوا مساحات الزجاج الأمامي من إحدى السيارات، أغطية الإطارات، والمرايا الجانبية، كل ما أمكنهم نزعه من السيارة في الثامنة والنصف، مستغلين أن الحرس (النواطير) مشغولون بمشاهدة المسلسل بدلا من مراقبة المحل. |