| yardımcı pilot ne olduğuna bakmak için geri gitmiş ve orada bayılmış. | Open Subtitles | حسناً، عاد مساعد الطيار إلى الخلف ليكتشف ما الذي يجري فأُفقد وعيه |
| Sadece o ve yardımcı pilot oradaydı. Yardımcı pilota güveniyorum . | Open Subtitles | لم يعد لدي سوى السائق وإنني على ثقة في مساعد الطيار. |
| Bu uçuşta yardımcı pilot kabinine ekstra benzin deposu konulmuştur. | Open Subtitles | وتم استبدال مقعد مساعد الطيار بخزان وقود إضافي |
| Bayıldı, aynı şekilde Copilot da. | Open Subtitles | إنه غائب عن الوعي وكذلك مساعد الطيار |
| Copilotu, buraya getirmelisin. Neden? | Open Subtitles | حسنا , مساعد الطيار عليكي أن تحضريه إلى هنا |
| İlk defa zemine inen tekerleklerden bir süre sonra, takip ettiğimiz uçağın yardımcı pilotu yüzünden arkamdaki resim kırıldı. | TED | الصورة خلفي تم التقاطها من طرف مساعد الطيار في طائرتنا المطاردة بعد لحظات من ابتعاد العجلات عن الأرض لأول مرة. |
| - Yardımcı pilotum. Anladım. | Open Subtitles | - مساعد الطيار ، فهمتك. |
| Kudüs'e gidiyoruz. Yardımcı pilotun ben olacağım. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى القدس سوف أكون مساعد الطيار |
| yardımcı pilot ile yerleri değiştirmek ister misiniz? | Open Subtitles | ، سيدي القائد هل لي أن أبدل مكاني مع مساعد الطيار ؟ |
| yardımcı pilot tamamen Kaptan Worthington'ın emrine dayanarak üçüncü atladı. | Open Subtitles | مساعد الطيار قفز ثالثا وفقا لأوامر الكابتن ورثينجتون |
| yardımcı pilot, hâlâ suda. Caughlin, sıra sende. | Open Subtitles | ايها الرجال , مساعد الطيار مازال فى الماء |
| Kaptan pilot kendinde değil, ama yardımcı pilot kontrolüm altında. | Open Subtitles | الكابتن فاقد الوعي، ولكني أمنت مساعد الطيار |
| Rotacı olarak görev yapacak olan erkek bir yardımcı pilot olacak. | Open Subtitles | وسيكون أيضا للمرأة مساعد الطيار التي أيضا مسماة بالملاحية. |
| - yardımcı pilot, mevkiisini asla terk etmez. | Open Subtitles | مساعد الطيار الجيد لا يترك أبداً مكانه. حسنٌ. |
| Oh, önemli bişey Bi tür yardımcı pilot gibi | Open Subtitles | اوه ذلك شخص مهم هو يشبه مساعد الطيار ، المعاون |
| Eğer pilot veya yardımcı pilot teröristlerle işbirliği yapıyorsa bu kokpitteki tartışmayı açıklayabilir. | Open Subtitles | إذا كان الطيار أو مساعد الطيار يعمل مع الإرهابيين فهذا سيفسر سبب الجدال في قمرة القيادة |
| Şimdi, yardımcı pilot ACARS sistemini kapattığını kabul ediyor. | Open Subtitles | الأن، مساعد الطيار أقر أنه أوقف نظام الإتصالات و الإبلاغ |
| Frank Kaptan Holiver, John Larkin yardımcı pilot. | Open Subtitles | القائد هوليفر جون لاركين مساعد الطيار |
| Görünüşe göre bir kurtulan var, muhtemelen yardımcı pilot... | Open Subtitles | يبدو أن هناك ناجي واحد، من المحتمل ...أن يكون مساعد الطيار حسناً، دعوني أوضح هذا |
| Copilot düşüşte öldü. | Open Subtitles | مساعد الطيار مات أثناء الهبوط |
| Pekala. Copilotu, buraya getirmelisin. | Open Subtitles | حسنا , مساعد الطيار عليكي أن تحضريه إلى هنا |
| Ki ne zaman araba sürse beni yardımcı pilotu sanıyor. | Open Subtitles | و كل مرة نذهب إلى مكانٍ ما يتظاهر بأنني مساعد الطيار |
| Belki de Yardımcı pilotun yanına gidip iki tavla atar mıyız diye sormalıyım. | Open Subtitles | ربما اعتقد أن نرى ما إذا كان مساعد الطيار يريد أن يلعب الطاولة أو شيء ما. |
| Pilot benim. O da kopilot. | Open Subtitles | . أنا الطيار هو مساعد الطيار |
| Karısıyım, uçuşta yardımcı pilottu. | Open Subtitles | أنا زوجته و هو كان مساعد الطيار على هذه الطائرة |