| Ruslar bu önergeyle ilgili çok kızgın. | Open Subtitles | فالروس مستاؤون للغاية بخصوص ما وصلنا إليه |
| Bayağı kızgın durumdalar. | Open Subtitles | إنهم في الحقيقة مستاؤون |
| Generaller kızgın. | Open Subtitles | القادة مستاؤون |
| Moranlar halkımızı ve hayvanlarımızı koruyan savaşçılar, bu problemler yüzünden sinirliler. | TED | الموران هم المحاربون الذين يحمون مجتمعنا وماشيتنا, وهم كذلك مستاؤون من هذه المشكلة. |
| Uzaktan çalışmak isteyeceğim. Yani zaten bana sinirliler. Daha kötüsü olamaz. | Open Subtitles | لقد سبق وطلبت العمل عن بعد وهم مستاؤون ولا أظن أن الأمر سيسوء أكثر |
| Onlardan kısa süre önce bir kıdemli ortağını ve tüm müvekkillerini aldık. Bundan dolayı çok sinirliler ve intikam alma derdindeler. | Open Subtitles | ضممنا لتونا أحد شركائهم وكل موكليه وهم مستاؤون ويريدون الانتقام |