| O bir felaket danışmanı. Belki konuşmak istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إنها مستشارة حزن , أعتقد أنه يجب أن تتحدثي معها |
| Bu konuşmayı yapan kriz danışmanı bendim. | TED | صادف أنني مستشارة الأزمة التي أجرت هذه المحادثة. |
| Ve ikincisi, burada ZB Ulusal Kulüp danışman görevi ile bulunuyorum. | Open Subtitles | وثانياً، أَنا هنا لقدرتِي كـ مستشارة وطنيِة لـ منظمة زيتا بيتـا. |
| Aynı zamanda danışman, öğretmen ve hepsinden öte arkadaş da olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أيضاً أن أكون مستشارة مدرسة، لكنني من كل هذا صديقة |
| Adım Maya, ve senin öğrenci danışmanıyım... o yüzden bunları biliyorum. | Open Subtitles | اسمي مايا ،أنا مستشارة الطلاب لذلك أعرف كل هذا |
| Antika şeyler satıyordu. Ayrıca Belediye Başkanına danışmanlık yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تبيع التحف وكانت مستشارة لرئيس البلدة |
| - O zaman serbest moda danışmanı olduğunu yaz. | Open Subtitles | إذا، اكتبي بأنك مستشارة أزياء تعملين بشكل حر هذا اقتراح ذكي |
| Bir yurtta. * Kabullenmelisin bazen * - Kat danışmanı olmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | في مكانٍ ما في المهجع, أظن أنني سأكون مستشارة مقيمة. |
| Hala kat danışmanı olmayı düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل مازلتي تفكّرين بشأن أن تكوني مستشارة مقيمة؟ |
| Bu yıl kat danışmanı olmam beni rahatlatan tek şeydi. | Open Subtitles | الراحة الوحيدة هي معرفة أنني مستشارة مقيمة هذه السنة, |
| Bak, jüri danışmanı olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | انت لست الوحيدة التي تدعمها مستشارة هيئة المحلفين |
| Pacifica Radyo, daha sonra, bu telefon çağrısının doğrudan Ulusal Güvenlik danışmanı, Condoleeza Rice tarafından yapıldığını ortaya çıkarır. | Open Subtitles | لاحقا تكشف اذاعة باسيفيكا أَن هذه المكالمة جاءت مباشرة من مستشارة الأمن القومى كوندوليزا رايس |
| Genç bir danışman olan bu Suudi bayan arkadaş kadın olarak ilgi çekmekte zorlandığım bir pazar olan Suudi Arabistan'da ilk projemi satmamda bana yardımcı oldu. | TED | كانت مستشارة شابة، سيدة سعودية وصديقة لي، والتي ساعدتني في بيع أول مشروع لي في السعودية، سوق كنت أجد صعوبة كامرأة في الحصول على أجر فيه. |
| Bir tür danışman. Galiba, bir keresinde yaratık görmüş. Vay be. | Open Subtitles | يفترض أنها مستشارة يبدو أنها رأت مخلوقأ غريبأ |
| Bırak 100 bin yatırayım. Bedava danışman olurum. | Open Subtitles | دعني أستثمر 100 ألف وسأكون مستشارة لك بالمجان. |
| Artık sertifikalı bir madde istismarı danışmanıyım. | Open Subtitles | وانا الآن مستشارة مصرحٌ بها في مادة الإساءة |
| Görevlerini bitirdikten sonra ajanlara danışmanlık yaptım. | Open Subtitles | كنت مستشارة نفسية ، للعملاء المُنتهين منمهماتسرّية. |
| avukat istemedi. Bir bardak su bile istemedi. | Open Subtitles | إنه لم يطلب مستشارة , ولا شئ آخر سوى كوباً من الماء |
| Hoşuna gitse de gitmese de şu an Kara Rozet Birimi için çalışan bir danışmansın. | Open Subtitles | شئتِ أم أبيتِ أنتِ الآن مستشارة مفوضة من كتيبة الشارة السوداء |
| Bugün rehberlik danışmanıyla üniversiteler hakkında konuşmayacak mıydın sen? | Open Subtitles | أليس لديك مقابلة اليوم مع مستشارة التوجيه للحديث بشأن رغباتك بالكلية ؟ |
| Her başladığın işi bıraktın- ...polislik, simitçilik, kilise danışmanlığı, profesyonel kumarbazlık. | Open Subtitles | شرّطية و بائعة تذاكر و مستشارة . في كنيسة و مقامرة محترفة |
| Jüriye göre Christina Hampton sadece bir teknoloji danışmanıydı. | Open Subtitles | أما بالنسبة لهيئة المحلفين فهي مستشارة تقنية |
| Annenin sadece bazılarının bildiği bir sırdaşı var. | Open Subtitles | لوالدتكِ مستشارة. القليلون يعرفون بأمرها. |
| Sonra bir de baktık, kapımızda bir genç psikologu. | Open Subtitles | الشيء التالي نفاجيء بوجود مستشارة إجتماعيّة لدينا |
| Jüri danışmanın kesinlikle hayır oyu vereceğini düşündüğü insandır | Open Subtitles | فهذا يعني أن مستشارة هيئة المحلفين ترى أن الشخص لا يصلح |
| Rigsby, Dr. Montague bu davadaki danışmanımız ve sen de onun bağlantısı olacaksın. | Open Subtitles | "ريغسبي"، د. "موناغو" مستشارة في هذه القضية وستكون على اتصال معها - من دواعي سروري مقابلتكِ - |
| Ben imparatorum ve sen de imparatorun danışmanısın. | Open Subtitles | . أنا الأمبراطور . وأنت مستشارة الأمبراطور |
| Çiftler danışmanından haber aldım bizi Salı günü 18:00'e sıkıştırabilirmiş. | Open Subtitles | انا سمعت من مستشارة الازواج يمكنها ان تضعنا يوم الخميس الساعة 6: |