Ve çok açık ki insanlar buna hazır değildi. | Open Subtitles | والواضح أن الناس لم يكونوا مستعدين لذلك على الإطلاق |
Otomatik dolap işinde çok para kaybetti. İnsanlar buna hazır değil. Jay Pritchett. | Open Subtitles | قد تحممت في الحجرة الألية الأناس هنا ليسو مستعدين لذلك |
buna hazır mısınız emin değilim. Aklından bile geçirme. | Open Subtitles | لا أعرف، لو كنتم مستعدين لذلك. لا تحاول حتى التفكير في ذلك. |
Pisliğin teki olduğunu duymuştum. Buna hazırlıklı olmalıydık. | Open Subtitles | لطالما سمعت أنه كان حقيراً كان علينا أن نكون مستعدين لذلك |
Böyle konuştuğum için çok affedersiniz ama köyde bok gibi sivil vardı ve Buna hazırlıklı değildik. | Open Subtitles | وآسف على حديثي, يا سيدتي, ولكن كان هنالك الأطنان من المدنيون في تلك القرية ولم نكن مستعدين لذلك. |
Henüz bunun için hazır olduğumuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا لسنا مستعدين لذلك بعد |
bunun için hazır değillerdi, değil mi? | Open Subtitles | لم يكونوا مستعدين لذلك ؟ |
Biz buna hazır değiliz. Bunu istemedik. | Open Subtitles | نحن لسنا مستعدين لذلك نحن لم نطلب ذلك |
- Aynasızlar da peşimize takıldı! - Ve o aynasızlar buna hazır değil! | Open Subtitles | الشرطة خلفنا، وليسوا مستعدين لذلك |
buna hazır değildik. | Open Subtitles | لم نكن مستعدين لذلك |
buna hazır değiliz. | Open Subtitles | ولسنا مستعدين لذلك. |
buna hazır değiliz. | Open Subtitles | لسنا مستعدين لذلك |
buna hazır değiliz. | Open Subtitles | لسنا مستعدين لذلك |
Kuru kafanın Buna hazırlıklı olduğumuzu görmesini istemedim. | Open Subtitles | لم أرد لـ(سكال) بأن يعرف بأننا كنا مستعدين لذلك |
Buna hazırlıklı değildik Tony. | Open Subtitles | (لم نكن مستعدين لذلك , يا(توني |
Aiden, bunun için hazır değiliz. | Open Subtitles | إيدن، نحن لسنا مستعدين لذلك. |
bunun için hazır olmalıyız | Open Subtitles | يجب أن نكون مستعدين لذلك. |