| Şunu iyice anla Zaara, senin geleceğin Raza ile. | Open Subtitles | فقط اَفْهمُي شيءَ واحد زارة. مستقبلكَ مَع راز |
| Bilirsin,ne yaparsan yap geleceğin zaten çizilmiştir | Open Subtitles | تَعْرفُ، مهما أنت تَعمَلُ، مستقبلكَ حازم |
| Baban da orada olacak. geleceğin için savaşacak. | Open Subtitles | ووالدكَ سيكون هناك مقاتلاً من أجل مستقبلكَ |
| Kural değil ama geleceğin hakkında biraz düşünmeni isterim. | Open Subtitles | حَسناً لَيسَ قاعدة لَكنِّي أوَدُّك البَدْء بالتَفكير بشأن مستقبلكَ |
| Eureka'daki geleceğiniz oldukça karmaşık bir hâl alacak. | Open Subtitles | مستقبلكَ في وجدتها حول أَنْ يُصبحَ معقّد جداً. |
| Bunların başına gelmesini bekle. Altında yetişkin bezi bağlıyken senin geleceğin bu işte! | Open Subtitles | هذا ما لديكَ لتصبو إليه، هذا مستقبلكَ ويتضمّن حفاضات بالغين |
| Kiralıklar çoğaldı kiralar düştü ve bir para akışı olmazsa geleceğin için bir borç alamazsın. | Open Subtitles | الشّواغر ارتفعتْ والإيجارات انحفضتْ ولا يمكنكَ أن تقترض ضدّ مستقبلكَ إن لم يكن المال سيتدفّق. |
| geleceğin hakkında çok kısa bir konuşma yapacağız. | Open Subtitles | أنا و أنت, ستجري بيننا مناقشة قصيرة جداً بشأن مستقبلكَ |
| Geç içeri, geleceğin orada. | Open Subtitles | إدخلْ هناك، مستقبلكَ صحيحُ في هناك. |
| Senin geleceğin gerçekleşmediği için mi? | Open Subtitles | لماذا؟ لأنّ مستقبلكَ لم يتحقق؟ |
| geleceğin şimdi belirsiz | Open Subtitles | مستقبلكَ غير واضح الآن |
| geleceğin kötü. | Open Subtitles | مستقبلكَ أسوأُ. |
| Patty, senin tek geleceğin. | Open Subtitles | باتي كلّ شيء عن مستقبلكَ. |
| Ama geleceğin çok daha korkutucu. | Open Subtitles | لكن مستقبلكَ هو الأكثر إرعابا |
| - Bu senin geleceğin Todd. | Open Subtitles | -هذا مستقبلكَ يا (تود ) |
| Burası senin geleceğin. | Open Subtitles | -هذا مستقبلكَ . |
| Eureka'daki geleceğiniz epeyce karmaşıklaşmak üzere. | Open Subtitles | مستقبلكَ في وجدتها حول أَنْ يُصبحَ معقّد جداً. |