| Evden çıkarken acele ettiğimizde, yapacak çok işimiz olduğunda, her şeyi o hallediyor, benim de saç ve makyaj yapmaya vaktim kalıyor. | TED | وعندما نهمّ بالخروج من المنزل مسرعين ولدينا الكثير من الإرتباطات، فهو يتولى كل شيء، لذلك يتوفر لي الوقت، لأصفّف شعري وأضع زينتي. |
| Tamam, köşeye park etmeyi dene. acele etmeliyiz. | Open Subtitles | اوكى، حاولى ان تقفى فى هذا الركن سنكون مسرعين |
| Şefkat istediğimiz zaman göstermiyorlar istemediğimiz zaman koşarak geliyorlar. | Open Subtitles | عندما نريد العاطفه لا يعطوها إلينا ولكن عندما لا نريدها , يأتون مسرعين |
| O kadar sert vururdu ki 200 metre ötedeki insanlar koşarak gelirdi. | Open Subtitles | كان يضرب بقوة كان الناس يأتو مسرعين من بعد خمسة أحياء |
| Aceleyle terk etmişler gibi görünüyor. | Open Subtitles | الأمر يبدو كما لو أنهم غادروا مسرعين أيضا |
| Aceleyle terk ettiler ne yaralarını sarmaya ne de ölülerini yakmaya uğraşmadılar. | Open Subtitles | غادروا مسرعين دون أن يضمّدوا جراحهم حتى أو يحرقون موتاهم |
| Uzun süre kâbus görecek. Tabelaya hızla çarpmışlar. | Open Subtitles | ستلم بهم الكوابيس لفترة من الزمن يلزم أنهم كانو مسرعين |
| Ates ettigin anda hemen geliriz. | Open Subtitles | اطلق ذخيرة سنأتي لكم مسرعين |
| * Beni ilgilendiren neden acele ettikleri | Open Subtitles | لماذا يبدون مسرعين |
| Ceza kotanızı doldurma ihtiyacınızı takdirle karşılıyorum ama acele edemez miyiz? | Open Subtitles | أقدر حاجتك إلى تعبئة حصة مخالفات السرعة... -لكن لم نكن مسرعين ؟ |
| Lincolnshire'ın bir kısmı da dahil olmak üzere, kuzey bölgesinin büyük bölümünde majestelerine karşı aniden bir ayaklanma çıktığını haber vermek için büyük bir acele ile geldik. | Open Subtitles | جئنا هنا مسرعين لنخبرك بأن جزء كبير من الشمال (ك( لينكشير |
| Aileleriyle çocuklar koşarak gelmişler... Sonra patlatmış. | Open Subtitles | كل الأطفال أتوا مسرعين وأحتشدت العوائل |
| Ve sonra ikisi de Aceleyle gittiler. | Open Subtitles | ثم غادرا كلاهما مسرعين كلاهما؟ |
| Öyle olmali. Ama Aceleyle gitmisler. | Open Subtitles | أعتقد ذلك لكنهم غادروا مسرعين |
| Aceleyle çıkmışlar. | Open Subtitles | يبدوا أنهم غادروا مسرعين |
| Uzun süre kâbus görecek. Tabelaya hızla çarpmışlar. | Open Subtitles | ستلم بهم الكوابيس لفترة من الزمن يلزم أنهم كانو مسرعين |
| Her şey normaldi, prosedürü izliyordum, sonra bir anda, motosikletli ninjalar hızla geliyordu! | Open Subtitles | كل شيء طبيعي، كنت أتبع الإجراءات، وما لبثت فجأة أن رأيت، عناصر نينجا على دراجات نارية، تجاوزوني مسرعين! |