| Biliyor musun , kaldığına çok sevindim. Bu gece gülmeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أتعرف، أنا مسروره جدا لانك بقيت إحتجت ان اضحك جدا هذه الليلة |
| - Beni korumakla görevlendirilmene çok sevindim. | Open Subtitles | ساقول لك شيئا انا مسروره بالفعل لأنهم عينوك لحمايتى |
| Biraz olsun sakinleşmene sevindim. Selam, Randal. | Open Subtitles | انا مسروره انك هدأت بعض الشيء اهلاً, راندال |
| Çok iyi Tom , benim tamamiyle bir gerizekalı olduğumu düşünmeme memnun oldum. | Open Subtitles | عظيم، توم. أنا مسروره انك تعتقد أننى بلهاء لا، لا. |
| Joe senin için çok mutluyum, ama Kelly'ye daha bundan bahsedemedim. | Open Subtitles | جو أنا مسروره بخصوص ماحدث لك لكنى لم أخبر كيللى بعد |
| O otobüsü kaçırdığıma çok memnunum. | Open Subtitles | انا مسروره حقاً انني تأخرت عن تلك الحافله |
| Bazen Conchita çalışmadığı için çok seviniyorum. | Open Subtitles | أحياناً أكون مسروره أن كونتشيتا لا تعمل. |
| Burada olduğunuza sevindim. | Open Subtitles | أنا مسروره أنكِ هنا ستهتمين بما وجدته فى شقتى |
| sevindim ama onlar doğruluk granülleri değildi. | Open Subtitles | حسناً، فأنا مسروره ولكنها لم تكن رذاذ الحقيقه |
| - Sorun değil burada olmana çok sevindim. | Open Subtitles | لا عليك.. أنا مسروره لأنك هنا أوه يا إلهى |
| Burada olduğuna çok sevindim. Ve güzel kokuyorsun. | Open Subtitles | انا مسروره جداً انك هنا و أنتِ رائحتك عطره |
| Sonunda bana çıkma teklif etmene sevindim. Çok da zor değildi değil mi? | Open Subtitles | انا مسروره جدا لانك طلبت مني اخيرا ان نخرج هذا لم يكن صعب , اليس كذلك ؟ |
| Her zaman iyi olacağını söylemiştim. Burayı terkettiğinde gidebileceğin iyi insanların olmasına sevindim. | Open Subtitles | أنا مسروره بأنكِ إن غادرت من هنا يمكنكِ العودة إلى بيت به أناس كهؤلاء. |
| Yürüyebilmene çok sevindim. Görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | انا مسروره جدا انك تمشى افضل لا استطيع الانتظار لرؤيتك |
| Burada olduğuna çok sevindim! Mavi bir gömlek.. | Open Subtitles | أنا مسروره جدا أنكِ هنا، أنه القميص الأزرق |
| En azından başlangıçta onun yanından ayrılmazsanız memnun kalırım. | Open Subtitles | سأكون مسروره اذا بقيت معه علي الاقل لاكون معه |
| Tanıştığımıza memnun oldum. Herhangi biriyle tanıştığıma memnun oldum, açıkçası. | Open Subtitles | مسروره لمقابلتك مسرور لمقابله اي شخص بصراحه شديده |
| Genel sekreterin beni gördüğüne memnun olmadı. | Open Subtitles | رئيستك لهيئه الاركان لم تكن مسروره لرؤيتي |
| Biliyorum söylemek için çok erken ama söylediğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | علمت بأنك قريب لقول ذلك لكن أنا مسروره جدا أنك فعلت |
| mutluyum çünkü öğrendiğimde artık kaybedecek bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | أنا مسروره إكتشفت ذلك لم يكن هناك شئ لفقده على اى حال |
| Ama ilk defa annemler yavru köpek almama izin vermediği için memnunum. | Open Subtitles | بالرغم من المرة الأولي أنا مسروره والداي لم يتركوني أن يكون عندي جرو |
| Tabi, neredeyse öldürülecekti. Şahsen, gittiği için memnunum. | Open Subtitles | مباشرةً قبل تقتل شخصياً ,انا مسروره أنها ذهبت |
| Bunu bir daha yapmayacağıma seviniyorum. | Open Subtitles | سأكون مسروره لو لم تفعل هذا ثانية |
| Hayatta olduğuna sevinmedin mi? | Open Subtitles | ألست مسروره لأنك على قيد الحياة؟ |