| Boş mideye ağrı kesici almak konusunda ben ne dedim? | Open Subtitles | ما الذي قلته لك بشأن مسكنات الألم على معدة خاوية؟ |
| Hannah'ın tweetine göre, aldığı şeyler aspirinmiş, ağrı kesici değil. | Open Subtitles | هانا أرسلت تغريدة الآن كان الدواء أسبرين وليست مسكنات للألم |
| Benim kaçmamı engelleyecek bir sakinleştirici olduğunu söylemişti,.. | Open Subtitles | وقال انها كانت مسكنات لمنعي من محاولة الهرب |
| Verebileceğim kadar sakinleştirici verdim. | Open Subtitles | ذلك سوف يعطيه مسكنات الحد الاقصى مسموح به |
| Evet. "Exprotin" ve bazen de biraz yatıştırıcı. | Open Subtitles | نعم ,بالاكسوبروتين مع مسكنات بسيطة غالبا |
| Galiba bu ağrı kesiciler de bağımlılık yaptı! | Open Subtitles | و الأسوء من هذا كله هو أنني أعتقد أنني بدأت أدمن على مسكنات الألم اللعينة هذه |
| Ağrı denetim hastanesi bize opioid tavsiye ediyordu ama ilaç tedavisinde olduğumu hesaba katmadan. | TED | عيادة مستقلة لإدارة الألم قالوا أنهم يصفون مسكنات أفيونية لكنهم لا يشرفون على نظام الفطم أو الإقلاع. |
| Tamam o zaman, istersen sana biraz ağrı kesici verelim. | Open Subtitles | اذا كنت تريد.. نستطيع ان نجلب لك بعض مسكنات الالم |
| Katil sahte bir nöbet krizi yaratmak için ağzına köpüklü ağrı kesici koymuş. | Open Subtitles | القاتل وضع مسكنات الم في فمه تقوم بعمل رغوة ليخلق نوبة مرض كاذبة |
| ağrı kesici aldım, alkolle birlikte almamam gerektiğini söylemişlerdi ama yanıldılar. | Open Subtitles | أخذت مسكنات للألم يقولون أنه ليس عليك مزجهم بالكحول لكنهم مخطئون |
| Aslında doğru düzgün gereçleri, gerekli aletleri bile yok, ama şans eseri yanında Novocaine (anestetik ağrı kesici) getirmiş. | TED | وهي لا تملك حتى الأدوات الصحيحة للقيام بهذا الاجراء ولكن لحسن الحظ انها جلبت بعض مسكنات للألم |
| - Biraz ağrı kesici verdik ama epeyce sarsılmış. | Open Subtitles | لقد أعطيناه مسكنات آلام ولكن الأمر كان صادمًا |
| İlki, ikinize de sakinleştirici verip omuzlarınızı geri takmak. | Open Subtitles | الأول إعطائكم مسكنات الآلام أنتم الاثنين ونعالج الكتفين |
| Bu kadar mı? Onlara sakinleştirici verildi ve istirahat ediyorlar. | Open Subtitles | أعطيناهم مسكنات وتركناهم ليرتاحوا |
| O zaman sakinleştirici vermeye devam edin. | Open Subtitles | حسناً إذاً, إستمروا بكل مسكنات الألم |
| Kalkıştan önce hiç yatıştırıcı almış mıydın? | Open Subtitles | هل تناولت أي مسكنات قبل صعودك إلى الطائرة |
| Jordan, devam edeceksek bir yatıştırıcı daha vermem gerekecek. | Open Subtitles | جوردان, يجب ان اعطيه دورة من اخرى من مسكنات العضلات اذا كنا سوف نكمل على هذا النحو |
| Bu ağrı kesiciler şeker değil. | Open Subtitles | الأن,مسكنات الألام هذه قوية التأثير,اتفقنا؟ |
| Yeni bir ilaç, henüz deneme aşamasında. Oksikodon ilaçlarının veya Ağrı kesicilerin bağımlılarını tedavi etmek için kullanılıyor. | Open Subtitles | هذا المستحضر كان يستخدم للمرضى الذين عندهم حساسية ضد مسكنات الألم الأوكسية |
| Erkek arkadaşı onu terketti ve o da evine gidip bir şişe votkayla bir kutu hap içti. | Open Subtitles | صديقها انفصل عنها فذهبت لشقتها تبتلع ملء اليد مسكنات |
| Sana uyuşturucu olmayan ağrı kesici verebilirim ama aramam gerekiyor. | Open Subtitles | إنظري، قد يكون بإمكاني أن أعطيكِ مسكنات غير مُخدرة، لكن سيتوجب عليّ البحث عنها |
| Unut gitsin lakin Ağrı kesicilerin nerede olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | هيي غيوك بونغ اين وضعت مسكنات الالم في المرة الماضية؟ |
| Sakinleştiriciler, güçlendiriciler, birşeyler, birşeyler... | Open Subtitles | مسكنات, منشطات وأمور أخرى |
| Muhtemelen ağrı kesicilerden kaynaklandığını söyleyecek. | Open Subtitles | من المرجح أن تقول أن مسكنات الالم هي التي تتكلم |