| Bu aynı zamanda bölgede yaşayan Hopi halkının... ...mağara evlerine benzer. | TED | يبدو أيضاً مشابهاً جداً لبعض مساكن الكهوف للشعب الهوبي في تلك المنطقة. |
| benzer bir durum, süt ve yumurtalarda da görülüyor. | TED | كما أن شيئاً مشابهاً حدث بالنسبة للحليب والبيض |
| Beklenmedik bir şekilde, yanındaki yaşlı keşiş daha önce benzer bir şey gördü. | TED | ولحسن الحظ، شَهِد الراهب الذي بجانبك أمراً مشابهاً من قبل. |
| Uzun saçları var, ...yapısı da sana çok benziyor. | Open Subtitles | كان لديه شعر طويل لقد خلق مشابهاً لك لا أحد سيتعرف على وجهه الأن |
| Ben Babil dilinde olduğundan eminim. Yazı karakterleri benziyor ama tamamen farklı bir lehçe. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنها البابلية , ذلك النص مشابهاً عليّ ولكن اللهجة مختلفة |
| Babasının yerinde olsam, ben de aynısını yapardım. | Open Subtitles | انظر يجب علي أن أفعل شيئاً مشابهاً لما فعله أبوه |
| Avusturya okul sistemi için benzer bir program benimsedi, iki haftada bir beş okul gününden oluşuyor. | TED | طبقت النمسا نظاماً مشابهاً لنظام المدارس لديهم، وهو الذهاب للمدارس لمدة 5 أيام كل أسبوعين. |
| Milyarlarca yıl önce Mars'ın da Dünya'ya benzer bir atmosferi vardı. | Open Subtitles | قبل بلايين السنوات، كان للمريخ غلافاً جوياً مشابهاً للأرض، |
| Yıllar önce çocuklar maskaralık ederken benzer bir şeyin olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | اذكر ان امراً مشابهاً قد حدث منذ عدة سنوات مضت اولاد يعبثون |
| Sana da bu ikisine yaptığıma benzer bir teklifte bulunacağım. Söylediğimi yaparsan, şasi numaralarını görmezden gelirim. | Open Subtitles | حسناً سأقدم لك عرضاً مشابهاً لهؤلاء , إفعل ما أقول وسأدعك تنزلق من عدة تهم |
| sekiz yıl önce sana verilen robot resimdeki gibi bakmıyor bile, benzer bir yanı yok. | Open Subtitles | إنّه لايبدو مشابهاً للرسمة الّتي أُعطيت إليك قبل ثمان سنوات |
| Burada beni kovalayan şey ya da ona benzer bir şeydi! | Open Subtitles | نفس الشيء الذي أتبعني الى هنا أو واحد مشابهاً له |
| Dün de benzer bir uyarıda bulunmuştun sanki. | Open Subtitles | أذكر أنّكِ أطلقتِ تحذيراً مشابهاً البارحة |
| O berbat yerde buna benzer bir şey de gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئاً مشابهاً لهذا في ذلك المتجر الفظيع |
| benzer bir mikrobik yaşam biçiminin, Mars'ın donmuş yüzeyinin altında bir yerlerde hâlâ bulunuyor olması mümkün mü? | Open Subtitles | هل يمكن أن شكلاً ...مشابهاً من الحياة الميكروبية لا يزال موجود في مكان ما تحت سطح المريخ المتجمد ؟ |
| Bakın bakalım, benzer bir adam kaçırma yaşanmış mı. | Open Subtitles | وشاهد ماذا كان هناك اختطافاً مشابهاً. |
| Doktor, senin sesin aynı kayınpederimin sesine benziyor, | Open Subtitles | عندما تتحدث يبدو صوتك مشابهاً لـ صوت والد زوجتي |
| Doğruyu söylemek gerekirse, o da telefon kulaklığı ile konuşmaya benziyor. | Open Subtitles | حسناً، لأكون منصفة يبدو الأمر مشابهاً لكن دون سماعة الأذن |
| Bu, uzun zaman önce bir arkadaşın bana söylediği söze benziyor. | Open Subtitles | يبدو هذا الكلام مشابهاً جدّاً لما قاله لي أحد أصدقائي قبل زمن طويل |
| Jeff À La Carte için ilk anlaşmamı yaparken aynısını yaşadım. | Open Subtitles | كان رد فعلي مشابهاً حين عقدوا معي صفقتي الأولى. |