Bakersfield'ın hemen dışındaki otoyolda. | Open Subtitles | على طريق سريع مُغبر على مشارف "منطقة "بيكرزفيلد |
Diğer yeni zenginlerle birlikte Moskova dışındaki gizli bir mıntıkada yaşıyorduk. | Open Subtitles | كنا نعيش في مقاطعة سرية على مشارف "موسكو" مع أشخاص كثيرين آخرين حديثي الثراء. |
Kuzeyde, Bakuba'nın dışındaki küçük bir köyde. | Open Subtitles | قرية صغيرة حتى الشمال. مشارف البقاع. |
Gizlice kasabanın sınırına gidebileceğimiz bir yol buldum. | Open Subtitles | وجدت مساراً يخفينا حتى نصل إلى مشارف المدينه |
Gizlice kasabanın sınırına gidebileceğimiz bir yol buldum. | Open Subtitles | وجدت مساراً يخفينا حتى نصل إلى مشارف المدينه |
Glendowerlar şehrin dışındaki bir yerleşkede yaşıyorlar. | Open Subtitles | عائلة (غليندآورس) يعيشون بمجمع على مشارف هايفن |
Hedef Berlin'in dışındaki bir tank fabrikası. | Open Subtitles | الهدف هو مصنع الدبابات الذي على مشارف (برلين). |
Tinworth dışındaki Denizkabuğu Kulübesi'ne. | Open Subtitles | كوخ الأصداف، على مشارف قرية (تينورث) |
Alman bombalarının Paris sınırına ilk kez düşmesinden önceki günlerdi. | Open Subtitles | في الأيام السابقة القنابل الألمانية كانت تسقط على مشارف "باريس" للمرة الأولى |