| Seni meşgul etmeyeyim ki, benim kahvaltıda ağlamamı izlemek yerine onlara yardım edebilesin. | Open Subtitles | ربما أدعكِ تعودين إلى مساعده الناس بدلاً من مشاهدتي أبكي حول إفطاركِ الجميل |
| Parthenon'a gelip, Barbara Jean ile şarkı söylememi izlemek ister misin? | Open Subtitles | تريد أن تراهن؟ أتريد أن تأتي إلى البارثينون و مشاهدتي و أنا أغني مع باربرا جان؟ |
| Ocağın yanında yeni sandalyende oturup beni izleyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك الجلوس على كرسيك الجديد و مشاهدتي |
| Altıncı Katılımcı: Odamda videoyu izlerken, başlangıcında kendimi onu anlamazken görebiliyordum. | TED | مساهم 6: عند مشاهدتي للفيديو في غرفتي كنت أراني غير قادر على الاستيعاب في بدايته. |
| - Beni televizyonda izlemeyi kaçırdın. | Open Subtitles | لقد افتقدي مشاهدتي وانا في التلفزيون نعم ، أنت على حق. |
| Şey, belki gelip basketbol maçımı izlersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسناً, ما رأيك في مشاهدتي و أنا ألعب كرة السلة وقت تشائين |
| böylece sevdiğim kız beni birkaç hata daha yaparken izleyebilir. | Open Subtitles | لكي تستطيع الفتاة التي أحبها مشاهدتي أقترف بعض الأخطاء الآخرى. |
| Böyle darmadağın olmamı izlemek hoşuna gidiyor, değil mi? | Open Subtitles | أنت فقط تحبّ مشاهدتي أنهار هكذا, أليس كذلك؟ |
| İşten sonra otoparkta paten yapmamı izlemek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين مشاهدتي أتزحلق في موقف السيارات؟ |
| İyi tarafından bak ailenden geri kalanlarının ölümünü izlemek zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | على الجانب المشرق على الأقل لم يكن عليكِ مشاهدتي وانا أقتل بقية عائلتك |
| Sen gerçekten, bana çeyizim karşılığında beni banyo yaparken izlemek istediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تقترح علي بجد أنك تريد مشاهدتي وأنا استحم في مقابل إسترجاع مهري؟ |
| Gelecek hafta yetenek yarışmasında tekrar izleyebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنك مشاهدتي و أنا أفعلها مرّة أخرى في عرض مواهب الأسبوع القادم |
| Ve beni, komşunla yerleri paspaslarken de izleyebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنكِ أيضاً مشاهدتي أمسح الأرضية بجاركِ |
| Ben başka birşeyi becerirken beni izleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مشاهدتي وأنا أجامع أي شيء |
| Ve işte filmi izlerken, beni gözyaşlarına boğan bu etkileyici sahneyi gördüm, ve geçtiğimiz 25 yıl boyunca hiç aklımdan çıkmadı. | TED | لذا وأثناء مشاهدتي الفلم ، شاهدت ذلك المقطع المؤثر الذي أبكاني ، وعلِقَ بذهني للخمس وعشرين سنةٍ الأخيرة. |
| Bir izleyici olarak, izlerken beynimde özel bir kalıp vardır. | TED | الآن وبالنسبة لي، كمشاهد، يظهر نمط مميز في دماغي عند مشاهدتي لذلك المشهد. |
| Ayrıca bugün babanla birlikte seni izlerken belki Kira olmayabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ذلك وأن مشاهدتي لك اليوم وأنت تتحدث إلى أبيك جعلني أفكر بأنك لربما لست كيرا |
| Yoksa kayıp kafa tasımı kırmamı izlemeyi mi tercih edersiniz? | Open Subtitles | أم تفضلون مشاهدتي أتزحلق وتتحطم جمجمتي ؟ |
| Kendimi komik durumlara düşürmemi izlersin... her gece hem de. | Open Subtitles | ويمكنكِ مشاهدتي وأنا أجعل نفسي أبدو كالأحمق,كل ليلة |
| Babam gelip izleyebilir mi? | Open Subtitles | أبي. إنه .. لن يكون بمقدوره مشاهدتي ؟ |
| Geçen sömestr sizi izledim, beraber büyüdük. | Open Subtitles | من خلال مشاهدتي لكم جميعاً الفصل الدراسي السابق تنمون معاً |
| O küçük şans ne olursa olsun orada öylece oturup ölümümü izlemenin vereceği acıyı çekmene değmez. | Open Subtitles | أنا أحتضر، و مهما كانت الفرصة المتواجدة لإيقاف حدوث هذا فإنها لا تستحق الألم جراء بقائك هنا و مشاهدتي أموت |
| Beni bögürtlenin üzerinden sosu alırken izleyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم مشاهدتي ألعب لعبة شبك عود السجق في العليق. |
| Senin anneme böyle davranmanı izlemekten artık gına geldi. | Open Subtitles | لقد سئمت من مشاهدتي لك وأنت تعامل أمي هكذا |
| Bunu izledikten sonra, gerçekten, başka ne yapabilirdim? | Open Subtitles | بعد مشاهدتي لذلك .. ماذا باستطاعتي أن أفعل غير ذلك ؟ |
| Seninle konuşurken görülmemem gerek. | Open Subtitles | أنا فعلا لا يجب أن يتم مشاهدتي أتحدث معك |