| Bugün burada, aslında diğer pek çok şirketle ortak bir sorunumuzu görüşmek için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | لقد إجتمعنا اليوم لنناقش مشكلة مشتركة بيننا وبين الكثير من الشركات |
| Çünkü baş zanlı ortak bir tanıdığımız. | Open Subtitles | لأنّ المشتبه به الرئيسي معرفة مشتركة بيننا. |
| Bu kullanım kılavuzlarını yazanlarla bir görüşmek isterdim, ama ortak bir dil kullandığımızı hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أتعلم , اود ان اتحدث مع الاشخاص الذين كتبوا كتيب التعليمات هذا ولكن لا اعتقد انه ستكون هناك لغة مشتركة بيننا |
| Şey, çok ortak yönümüz yoktu ve o da oldukça popülerdi, biliyorsun. | Open Subtitles | لم يكن هناك عوامل مشتركة بيننا, وقد كان هو شخص مشهور جدا كما تعلم |
| Sanırım cok az ortak yönümüz olduğunu anlayacağız. | Open Subtitles | أرى أننا سنجد أمور قليلة مشتركة بيننا |
| Bu kadar ortak noktamız olmasını beklemiyordum doğrusu. | Open Subtitles | لم أتوقع وجود أشياء مشتركة بيننا |
| Bir sürü ortak noktamız var. | Open Subtitles | فهناك أمور كثيرة مشتركة بيننا. |
| Sistemimizi güncelliyoruz da ortak bir hastamızın ölüm nedenini onaylamadan önce kayıtlarımızı sizinkiyle karşılaştırmam gerekti. | Open Subtitles | إننا نحدّث نظامنا، وأريد التحقق من سجلاتنا قبل تأكيد سبب وفاة مريضة مشتركة بيننا. |
| Hiç seninle ne kadar ortak yönümüz olduğunu düşündün mü Claire? | Open Subtitles | هل توقفتِ مرة و فكرتِ كم أن هناك الكثير من الأمور مشتركة بيننا يا (كلير)؟ |
| Veya ortak noktamız sensin. | Open Subtitles | أم أنك أنت مشتركة بيننا |
| Yani, çok fazla ortak noktamız var. | Open Subtitles | ثمة قاسم كثيرة مشتركة بيننا |
| ortak noktamız çok. | Open Subtitles | هناك اشياء مشتركة بيننا . |