| Bazense, zihinde bir sahne canlandıracak biçimde konuşuruz. | TED | وقد نتحدث في مناسباتٍ أخرى بأسلوبٍ يستحضر مشهداً مصوراً صغيراً |
| İlkönce,aralarında insanoğlunun yazgısını tartışan tanrıların konseyini gördüğümüz bir sahne. | Open Subtitles | يجب أن أصنع مشهداً إفتتاحياً يناقش فيه الإله قدر البشر بصفة عامة |
| Herhangi bir Olay çıkmadan bu sarhoş adamı merkeze götürmem için yardımın gerek. | Open Subtitles | ساعدنيّ على حمل هذا الرجل . إلى المركز، من دون أن نحدث مشهداً |
| Spor sunuculuğu taklidi yaptığım onca yılda böyle bir gösteri görmedim. | Open Subtitles | .. أنا لم أرى مشهداً من هذا النوع في جميع سنواتي كمتقمص للمعلقين |
| O şekilde tuvaletten çıkması, ve hamuru yoğurması oldukça kötü bir sahneydi. | Open Subtitles | عندما خرج من الحمّام وكان يعجن تلك العجينة، كان مشهداً صعباً |
| Bu ülkeyi küçük düşürmek ve aşağılamak için tasarlanmış, tüm dünyada yayınlanan gülünç bir manzara olacak. | Open Subtitles | ,هذه المحاكمة ستكون مشهداً يذاع في كل أنحاء العالم .ومصممة بحيث تذل وتقلل من شأن هذا البلد |
| Hey, Bobby. Çatışma sahnesi güzeldi | Open Subtitles | مرحباً يا بوبى أنا على وشك أن أصوّر مشهداً |
| Bu pop yıldızının açıkça feminizmi kucaklamasını, genç kadınlara ve erkeklere feminist olmanın kutlanacak bir şey olduğunu belirtmesini görmek olağanüstü bir manzaraydı. | TED | لقد كان مشهداً تمجيدياً نجمة البوب هذه بكل وضوح تبنت قضية مناصرة المرأة والسماح للنساء والشبان بأن يعرفوا بأن مناصرة المرأة شيء يستحق الاحتفال |
| Evet, nehre düştükleri ve boğulmaktan son anda kurtuldukları bir sahne vardı. | Open Subtitles | أجل, كان هناك مشهداً حيث كانا يغرقان لكن في نهر |
| ...ama her defasında bir sahne hatırladığımızda onu diğerlerine uydurabilmek için bir parça değiştiririz. | Open Subtitles | لكن كل مرة نتذكّر مشهداً نعبث به قليلاً قبل أن نُرجعه |
| Ona verdiğinde harika bir sahne olacak. | Open Subtitles | سوف أجعل منه مشهداً رائعاً عندما يقدمه لها |
| -Televizyonun büyüsünü anlayabilmek için, olabildiğince masalsı bir sahne çektiler. | Open Subtitles | أن ترى سحر التلفزيون يصنع مشهداً ملحمياً كهذا |
| Birşeyler yapsan iyi olur, yoksa, Olay çıkartabilir. | Open Subtitles | من الأفضل بأن تفعل شيئاً إنها تخلق مشهداً |
| Bak, Olay çıkarmanın hiç sırası değil. | Open Subtitles | أتعرف من الذي إفتعل مشهداً الآن قد يكون فألاً سيئاً |
| Şu anda burası Joanne Crooks'un dairesi, bizim Olay yerimiz değil. | Open Subtitles | الآن، هذا شُقَّةُ محتالي جوان، لَيسَ مشهداً جريمتِنا. |
| Basın ve fotoğrafçılar var. Büyük bir gösteri olacak, ama... | Open Subtitles | هناك صحافة ومصورون سيكون مشهداً هائلاً.. |
| Size kısa zamanda unutamayacağınız bir gösteri teklif ediyorum. | Open Subtitles | أعدكِ بأن يكون مشهداً لا يمكن نسيانه قريباً |
| Harika bir sahneydi. Tokat çok gerçekçiydi. Nasıl yaptınız? | Open Subtitles | كان مشهداً رائعاً، بدت هذه الصفعة حقيقية، كيف تفعلين ذلك؟ |
| Manyak bir sahneydi o. Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | لقد كان مشهداً رائعاً، ما الذي تتحدثينَ عنه ؟ |
| Bu ülkeyi küçük düşürmek ve aşağılamak için tasarlanmış, tüm dünyada yayınlanan gülünç bir manzara olacak. | Open Subtitles | هذه المحاكمة ستكون مشهداً مذاعاً لكل أنحاء العالم مصممة لإذلال وإهانة هذا البلد |
| Gentoo penguenlerinin parlak turuncu gagaları bugünlerde yarımadada çok daha yaygın bir manzara. | Open Subtitles | بطاريق جينتو ذات المناقير البرتقالية الزاهية صارت مشهداً أكثر شيوعاً في شبه الجزيرة في هذه الأيام |
| Her aktörün en azından bir sevişme sahnesi vardır. | Open Subtitles | كل ممثل يجب أن يؤدي مشهداً عارياً على الأقل مرة |
| Geldiğini gördüm. Ne müthiş bir manzaraydı. | Open Subtitles | لقد رأيتكِ حين حضرت كان مشهداً رائعاً |