| Mantarların sotelenmiş, soğanların kızarmış olur inşallah. | Open Subtitles | أبقِ فطرك مقليّ دائماً وبصلك مشويّ دائماً |
| Allison için Margherita pizza, ve senin için ise Şerif, kızarmış pastırmalı küflü peynirli hamburger birada bekletilmiş kıvırcık patates eşliğinde. | Open Subtitles | بيتزا بالمارغريتا لـ(أليسون)، ولأجلك أيّها المأمور، برجر بلحم خنزير مُقدد مشويّ بجبنة مع بطاطس مقليّة. تمتّعا بالأكل. |
| Birkaç tane kızarmış peynir almak istiyordum. | Open Subtitles | أريد شطيرتَي جبنٍ مشويّ. |
| İsteğin üzerine içinde kızarmış peynirden başka bir şey yok. | Open Subtitles | جبن مشويّ ولا شيء مضاف عليه. |