| Pekâlâ, en azından sürücü yaralanmış. | Open Subtitles | حسناً, هنالكـ راكبٌ واحدٌ مصابٌ على الأقل |
| Dur biraz, yaralanmış gibi miyim? | Open Subtitles | إنتظر هل أبدوا بأني مصابٌ بطريقةٍ ما ؟ |
| Maalesef, görünüşe bakılırsa vasiyeti yazdığı sırada kişinin akıl hastası olduğunu ispatlamak çok zormuş. | Open Subtitles | اثبات أنّ شخص مصابٌ بالعته طالما أنّه قام بالتوقيع على الوصية |
| Hastalık hastası biri belki. | Open Subtitles | أو أحدهما مصابٌ بجراثيم غريبة |
| Çok kötü yaralandı. | Open Subtitles | إنّه مصابٌ بشدة. |
| Sammy yaralandı. Durumu çok ciddi. | Open Subtitles | إن سامي مصاب وهو مصابٌ بشدة |
| İnsan Kaynakları'nda da kocası kanser olan bir kadın vardı sanki? | Open Subtitles | أليست هناك امرأة بقسم الموارد البشرية التي مصابٌ زوجها بالسرطان ؟ |
| Karthik bir şizofren. | Open Subtitles | "كارثيك" مصابٌ بإنفصام الشخصية |
| Dubaku kötü yaralanmış. Bilinci yerinde değil. Ambulansa şimdi ihtiyacım var. | Open Subtitles | إن (دوباكو) مصابٌ بشدة، وهو غائبٌ عن الوعي أحتاج لسيارة الإسعاف تلك، الاَن |
| - Adam şeker hastası olduğunu söylemedi. | Open Subtitles | لم يخبرنا الرجل بأنّه مصابٌ بالبول السكّري (بيت) |
| Sen şeker hastası mısın? | Open Subtitles | هل أنت مصابٌ بالسكري ؟ |
| Babam Parkinson hastası mı? | Open Subtitles | هل والدنا مصابٌ بداء "باركنسون"؟ |
| Arkadaşımız ağır yaralandı. | Open Subtitles | صديقنا مصابٌ بشدّة. |
| Evet, Memur Collier ciddi bir şekilde yaralandı. | Open Subtitles | الضابط (كولير) مصابٌ بجروح بليغة |
| Öyleyse ya kalbi bozuk ya da kanser. | Open Subtitles | إذاً إما أنّ قلبهُ لا يعمل أو أنّه مصابٌ بالسرطان |
| kanser olduğumu öğrenmenin şoku bir yana bunu kızıma söylemek... | Open Subtitles | صدمة معرفة أنّني مصابٌ بسرطان كان أمراً واحداً ... لكنبأنأخبرابنتي |
| Paranoyak şizofren misiniz? - Evet. | Open Subtitles | هل أنت مصابٌ بالإنفصام ؟ |
| Dr. Pierce, paranoyak şizofren misiniz? | Open Subtitles | دكتور (بيرس) هل أنت مصابٌ بالإنفصام ؟ |