| Stres bozukluğu olan paranoyak bir eski askeri, seri katile yem olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نستخدم محارب مصاب بجنون العظمة مع أضطراربات ما بعد الصدمة كطعم للسفاح. |
| paranoyak olduğunuzu söyleyenler var. | Open Subtitles | هناك بعض الناس يقول انك مصاب بجنون العظمة |
| Çok zeki, çok becerikli ve çok paranoyak bir sosyopat. | Open Subtitles | ماذا يكون اذا ؟ ذكى جدا , واسع الحيلة ,مصاب بجنون العظمة |
| Bugünlerde paranoyağım biraz. | Open Subtitles | أردت فقط أن الاختيار المزدوج أنا مصاب بجنون العظمة في هذه الأيام |
| Bugünlerde paranoyağım biraz. | Open Subtitles | أردت فقط أن الاختيار المزدوج أنا مصاب بجنون العظمة في هذه الأيام |
| Yetkilileri kandırabiliyor ama aynı zamanda bir paranoyak ve bu konuda da pek bilgili değil. | Open Subtitles | انه يتملص من السلطات، لكنه مصاب بجنون العظمة و لا يوجد تعقيد كبير فى ذلك الوضوع |
| Sen de hep paranoyak, çok bilmiş ibnenin tekiydin Sayın Yargıç. | Open Subtitles | وأنت دائما مصاب بجنون العظمة ذاتي المصالح سيادتك |
| Bir toplantının ortasında paranoyak bir istihbarat servisi şefinin fotoğraflarını çekmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاول إلتقاط صور في منتصف حديث مع زعيم جواسيس مصاب بجنون العظمة |
| Adam paranoyak. Neye benzediğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | إنّه مصاب بجنون العظمة تماماً .. |
| Sen paranoyak bir saldırgansın, | Open Subtitles | أنت مصاب بجنون العظمة العدواني |
| İşe yarar hiçbir şey yok ama Stavros gibi paranoyak biri muhtemelen birkaç günde bir telefonunu değiştirmiştir. | Open Subtitles | لم نجد شيئًا مفيدًا عليه قط، ولكن شخص مصاب بجنون العظمة كـ(ستافروس) على الأرجح يغير هاتفه كل بضع أيآم |
| Kiryl Morozov paranoyak ve çok iyi korunuyor. | Open Subtitles | (كيريل موروزوف) مصاب بجنون العظمة ومحمي جيدا |
| Edison paranoyak pisliğin biriydi. | Open Subtitles | كان (اديسون) ابن العاهرة مصاب بجنون العظمة. |