"مصالحه" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkarlarına
• çıkarları
• çıkarlarını

Ortakların, çıkarlarına canı gönülden hizmet edeceğine inanmıyormuş.
يبدو أنه لا يؤمن أن الشركاء لديهم أفضل مصالحه في قلوبهم

Aynı zamanda hükümetin çıkarlarına engel olmaktır.
ولكن إستراتيجية الحكومة لمكافحة مصالحه إيضًا

Bu söylenti, EUGENICS'in çıkarlarına hizmet için Allgood tarafından yayıImıştır.
هذه الاشاعه نشرها "الجوود" وذلك لخدمة مصالحه في علم تحسين النسل

Ne yazık ki bu noktada, benim ve Neil Gross'un çıkarları aynı.
لسوء الحظ في هذه المرحلة .مصالحي تتلاقى مع مصالحه

Onun çıkarları korunuyor.
مصالحه تم النظر إليها

çıkarlarını ve sivil haklarını koruyacak tek grupla mı?
ماذا لو أنه رفض التحدث الى الأشخاص الوحيدين الذين بقدورهم حماية أفضل مصالحه ..

Bir prensin kişisel davranışlarına gelince, Machiavelli, dürüstlük veya cömertlik gibi erdemlerin görünümünü korumayı, ancak çıkarlarını tehdit ettiği anda bırakmaya hazır olmayı tavsiye eder.
أما فيما يتعلق بالسلوك الشخصي للأمير، ينصح مكيافيلي بالحرص على التظاهر بمحاسن الاخلاق، مثل الصدق أو الكرم، ولكن على أن يبقى مستعدًا للتخلي عنها سرعان ما تُهَدد مصالحه.

Onun çıkarlarına aykırı, değil mi?
انها ضد مصالحه أفضل، أليس كذلك؟

Lou Dobbs'ı, çıkarlarına en samimi şekilde hizmet edeceğime ikna etmek için mi?
بأن أفضل مصالحه في قلبى؟

Belki kendi çıkarları için Jada'nın ülkeye girmesinde bize yardım etti.
ربّما إستغلنا لإدخال (جادة) إلى البلاد من أجل مصالحه الشخصية.

O'nun çıkarları meclisle aynı olmayabilir.
مصالحه قد لا تتماشى مع المجلس

Ve nedeni kereste endüstrisindeki çıkarlarını korumaktı..
لحماية مصالحه في صناعة الأخشاب

Unutma, çıkarlarını koru.
تذكر احمِ مصالحه

Caesar kendi çıkarlarını ve cumhuriyetin çıkarlarını korumak için gerekli tüm önlemleri alacaktır.
سيتبع (قيصر) كل ما بإمكانه لحماية مصالحه و مصالح الجمهورية

Hugh Killian kendisinin ve Aza Gibbons'ın çıkarlarını korumak için bir adamı vurdu.
ليحمي مصالحه الغير شرعية ومصالح عضو البلدية (رونن غيبنز)