| Belki de Marco adamlarından birine kaynağını geriye doğru izletebilir. | Open Subtitles | ربما يجب ان يعين "ماركو" احد رجاله لتعقب مصدر هذه الرساله |
| Belki de Marco adamlarından birine kaynağını geriye doğru izletebilir. | Open Subtitles | ربما يجب ان يعين "ماركو" احد رجاله لتعقب مصدر هذه الرساله |
| Çünkü bu şeylerin nereden geldiğini bilmek imkânsız. | TED | لأنه من المستحيل أن تعرف مصدر هذه الأشياء. |
| Er ya da geç bunların nereden geldiğini açıklamak zorunda kalacak. | Open Subtitles | نهر من الأموال القذرة يجرى هنا عاجلا أم أجلا سيضطر لشرح مصدر هذه الأموال |
| O zaman umarım sahte banknotun nereden geldiğini bulabileceğiz. | Open Subtitles | ولنأمل أنّنا نستطيع معرفة مصدر هذه الورقة المزورة. |
| İzlenebilirlik deniz ürünlerinin gemiden karaya gelişinde tüketicilerin bu su ürünlerinin nereden geldiğini anlayabildiğini takip etmenin bir yolu. | TED | نظام التتبع هو طريقة تعتمدها صناعة المأكولات البحرية وتعقبها من السفينة إلى الصحن، لتتأكد من أن يتمكن المستهلك من معرفة مصدر هذه المأكولات البحرية. |
| Beyniniz uyarımların nereden geldiğini bilmiyor. | TED | يجهل دماغك مصدر هذه الإشارات. |
| O seslerin nereden geldiğini bilmiyorum efendim. | Open Subtitles | لا أعرف مصدر هذه الأصوات، سيّدي. |
| Albay, bu kassanın nereden geldiğini tespit edebildiniz mi? | Open Subtitles | هل استطعت أن تحدّد مصدر هذه "الكاسا"؟ |
| Dean bu paranın nereden geldiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | (أتعلميا(دين, لا نعرف مصدر هذه الأموال |
| - Bu fıçıların nereden geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف مصدر هذه البراميل |