| Kral, İngiltere Kilisesi'nin başı olarak boşanmış bir kadınla evlenemez. | Open Subtitles | والملك بصفته رئيس الكنيسة الإنكليزية لا يستطيع الزواج بامرأة مطلّقة. |
| Mesele, yakında iki kez boşanmış bir Amerikalı olacak olması. | Open Subtitles | ولكن لأنها على وشك أن تكون أمريكية مطلّقة مرتان. |
| Ayrıca evli değilim. Boşandım. | Open Subtitles | و أنا آنسة و ليس سيدة فأنا مطلّقة |
| Harika bir cerrahım. Tanrı aşkına ben Boşandım, değil mi? | Open Subtitles | وأنا مطلّقة بحقّ الإله، صحيح؟ |
| Yok. Çünkü kendini balkondan atan bir dul kadın değilim. | Open Subtitles | لا، لأنّني لستُ إمرأةً مطلّقة تقف على الشّرفة في الخريف. |
| Paramı yeni başlayan teknolojik bir firmaya yatırmak isteyen bir dulum. | Open Subtitles | أنا سيدة أعمال ثريّة مطلّقة أبحث عن إستثمار أموالي في أبحاث تقنيّة مبتدئة |
| Biraz daha bahset. dul musun yoksa boşandın mı? | Open Subtitles | أخبريني بالمزيد أأنتِ أرملة أمْ مطلّقة... |
| Bir aristokratın boşanmış bir kadınla evlenmesi mümkün değildir. | Open Subtitles | وهو من طبقة ارستقراطية لا تسمح بالزواج من ... امرأة مطلّقة |
| Şu ana kadar boşanmış olan kadın bir yazarla ilgili. | Open Subtitles | لكن حتى الآن هو حول إمرأة كاتبة مطلّقة |
| Katherine Winterborn, iş adamı kocası Stephen'dan boşanmış. | Open Subtitles | ..إنها"السّيدةكاثرينونتربورن. "مطلّقة مؤخرا من ستيفن ونتربورن، رجل أعمال. |
| Kendisi de boşanmış. | Open Subtitles | هي التي سألت إنّها مطلّقة أيضا |
| Alisha boşanmış, yalnız kızıyla yaşayan bir anne. | Open Subtitles | أليشا ) عزباء، أُم مطلّقة) تعيش هنا مع إبنتها |
| Evlilik yüzüğü yok, öyleyse boşanmış. | Open Subtitles | ،لا خاتم زواج لذا هي مطلّقة |
| Boşandım. | Open Subtitles | أنا مطلّقة ولدي إبنة رائعة |
| - Şey, Boşandım. | Open Subtitles | - حسنا، أنا مطلّقة. |
| Boşandım. | Open Subtitles | أنا مطلّقة |
| Boşandım. | Open Subtitles | أنا مطلّقة |
| Biliyorum, kendine güveni olan biri gibi görünmek istiyorsun ama 50 yıldır dul olan bir erkeğin üvey evladıyla konuşması gibi çıkıyor sesin. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكِ تحاولين إظهار الثقة، لكنّكِ تبدين كخمسينيّةٍ مطلّقة تكلّم ابنها بالتبنّي. |
| dul, çalışan bir anneyim. - Bana ne! | Open Subtitles | أم عاملة مطلّقة وليس لي أحد - أنا لا أهتمّ - |
| Bu kadın Vadi'den gelme, seksi ve dul biri. | Open Subtitles | إنها أمّ مطلّقة مثيرة من الوادي |
| - Georgie, ben bir dulum. | Open Subtitles | -جورج)، أنا مطلّقة) . |
| Sen boşandın, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ مطلّقة أليس كذلك؟ |