| Ve Drake denklemi'ne. | TED | وثم كما تعلمون معادلة دريك، والتي تبحث في |
| Yanıcı gazların hepsini topluyoruz ve hava pompasından doğruca dışarı atacağız. | Open Subtitles | نحن نجمع كل العناصر المتقلبة وسوف نطردهم خارج غرفة معادلة الضغط |
| Üçgen prizmanın hacmini bulamk için hangi formülü kullanacağımızı söylemek ister misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك إخبارنا أية معادلة يمكننا إستعمالها للحصول على حجم منشور ثلاثي؟ |
| Bu, büyümeyi hızlandıran bir formül. Aylardır bunu kırmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إنها معادلة تسارع النمو، أنا أحاول الوصول إليها منذ أشهر |
| Dokuzunca sembolün bilinmeyen bir uzaklık denklemini temsil ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | افترض ان الرمز التاسع يمثل المعامل س في معادلة المسافة |
| Bunların hız formülünü çözmen için ne gibi yararı olacak? | Open Subtitles | كيف يفترض أن تساعدك هذه لتطبيق معادلة السرعة؟ |
| Çünkü bilim adamları E=mc²'nin sadece bir yıkım denklemi değil aynı zamanda mutlak yaratılış denklemi olduğunu keşfedecek kadar ileri gitti. | Open Subtitles | لأنّ العلماء استمرّو باكتشاف أنّ المعادلة ليست معادلة للدّمار وحسب، لكنها المعادلة الشاملة للخلق. |
| Ortaya attığı, bizim şimdi Schrödinger dalga denklemi dediğimiz denklemdi. | Open Subtitles | بمصطلحات الفيزياء التقليدية نطلق الآن على تلك المعادلة معادلة شرودينجر الموجية |
| Schrödinger'in İsviçre Alplerinde cinsellik dolu bir tatilde yarattığı denklemi ve çizdiği atom resmi bilimadamlarının atomu daha basit şartlarda göz önünde canlandırmalarına olanak sağladı. | Open Subtitles | معادلة شرودينجر و الصورة التي رسمتها للذرة و التي وجدت خلال عطلة مشحونة جنسياً في جبال الألب السويسرية سمحت للعلماء مرة أخرى أن يروا الذرة |
| Hemen bir hava girişi ya da yaşam kapsülüne girin. | Open Subtitles | الرجاء توجه إلى غرفة معادلة الضغط أو غرفة النجاة بالفور. |
| İlk dalgayı başlatacaklar. Jack'i hava hücresine soksak iyi olacak. | Open Subtitles | سيطلقون بعد قليل الموجة الأولي، من الأفضل احضار جاك لغرفة معادلة الضغط |
| Son hatırladığıma göre sen bir hava kilidini uyarmadan havaya uçuruyordun. | Open Subtitles | أخر شيئ أتذكره فى أنك فجرت باب غرفة معادلة الضغط بدون تحذير. |
| Bernoullli'nin hediyesi, Bernoulli'nin minik formülü şu işe yarar: Doğa'nın bizim için tasarlamadığı bir dünya içerisinde nasıl düşünmeliyiz. | TED | هدية برنولي، معادلة برنولي الصغيرة، تتيح لنا، أنها تخبرنا كيف ينبغي أن نفكر في عالم فيه لم تصممنا الطبيعة بتاتاً. |
| Aylar sonra çaresizlik içinde ilk defa formülü bir elips üzerinde denedi. | Open Subtitles | بعد عدة شهور ، وفى مرحلة من اليأس قرر أن يحاول استخدام معادلة القطع الناقص لأول مرة |
| Başka bir formülü olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | الان , عرفت أنه ليس ثمة معادلة لقياسها أنا فقط لا أعرف كيف تفعل هذا |
| Burada gizli bir numara ya da formül yok, - sadece biraz sezgi gerekli. | TED | ليس هناك أي خدعة أو معادلة في الأمر إنه شيء بديهي بعض الشيء |
| Bunun basit bir formül olduğunu farz edelim: x "x" w = y. | TED | إذاً دعونا نتظاهر بأن هذه مجرد معادلة بسيطة، x" x" w = y. |
| İnsanların kendi yapma gücünü kullanmazsak, her hafta bir milyon insan denklemini çözemeyiz. | TED | فإننا لن نحُلَّ معادلة المليون شخص في الأسبوع، إن لم نستخدم قُدرة الناس الخاصة على البناء. |
| Kimyager, formülünü açıklamaya hazır sayılır. | Open Subtitles | يوشك الكيميائي على تسليمنا معادلة التصنيع. |
| Bizim için, kanımca, kurtuluşumuz için gerekli denklemin parçası. | TED | بالنسبة لنا، أعتقد، جزء من معادلة بقاءنا. |
| Basit bir denklemle temsil ediliyor ve güzel bir örüntü. | TED | والذي يمكن أن يتم تمثيله بواسطة معادلة بسيطة، وهو نمط رائع. |
| Her denkleme tıklayabilir ve onunla deneyler yapmak için küçük bir araç açabilirsiniz, onu kurcalayabilirsiniz, anlayabilirsiniz, | TED | يمكنك النقر على أي معادلة وتجلب أداة صغيرة لتستطيع تجربتها، العبث بها، وفهمها، |
| Yaşam-karşıtı denkleminin çözümü neredeyse elime geçmişti. | Open Subtitles | الحَلّ إلى معادلة ضد الحياة كَانَت تقريباً في قبضتِي. |
| Burda, Dirac'ın denklemiyle aynı bir başka denklem bulursunuz, ilk okuyuşta sarih gelmemiş şeyleri bulmaya devam edebilirsiniz. | Open Subtitles | الشيء نفسه مع معادلة (ديراك)، تجد معادلة ثمّت هناك يمكن ان تستمر بإيجاد أشياء لم تكن واضحة في القراءة الأولى. |
| 200 yıllık bir denklem dikkatini çekti, denklem, bir İsviçreli matematikçi olan | Open Subtitles | معادلة عمرها 200 عام, كُتِبت أولاً من قِبل سويسرى عالم رياضيات,ليونارد أويلر. |
| 19. yüzyılda bunu ifade eden yeni bir matematiksel sistem var ve eğer bu sistemi kullanırsanız, denklemler çok daha basitleşir. | TED | هناك معادلة جديدة في القرن التاسع عشر التي تشرح هذا، وإذا استخدمت تلك المعادلة، فأن المعادلات تصبح أسهل بكثير. |
| Sebebi şu: Einstein'ın genel görelilik denklemleri uzay ve zamanı evrene ait, birbirine bağlı bir tür kumaş olarak betimliyor. | TED | وإليكم السبب: معادلة النسبية العامة لأينشتاين تصف المكان والزمان كنسيج متصل ومتداخل مع الكون. |
| Evet ama karmaşık bir akışkan denkleminden bahsediyoruz. | Open Subtitles | لكننا نتحدث عن تطوير معادلة فى الديناميكا السائلة |