| Nedendir bilmem seni ne kadar cezalandırmak istesem de olmuyor. | Open Subtitles | ،لا أفهم ما يحدث لكن كلما حاولت معاقبتك أفشل |
| Bak, Jack'in yeni bir oyuncu alma kararına kızgın olduğunu biliyorum ve beni cezalandırmak istiyorsun. | Open Subtitles | في البحث عن ممثل وتودّين معاقبتي. معاقبتك ؟ |
| Hafifletici neden olarak az ceza alırsın. | Open Subtitles | بماأننى شرطية سابقة فإذا قمت بتسليم نفسك لشرطة سوف يقللون من فترة معاقبتك |
| Ve Jake seni cezalandırmayı bırakınca sen başkalarıyla seks yaparak kendini cezalandırmaya başladın, tiksindirici olduğunu sen de söyledin. | Open Subtitles | والآن بما أن جيك قد توقـف عن معاقبتك بدأتي بـ معاقبة نفسك بـ ممارسة الجنس مع شخص أنتِ قلتي شخصيا ً بأنك تجدينه بغيـض |
| Sessiz olmalısın, yoksa annemi uyandıracaksın o zaman da seni cezalandırmam gerekecek. | Open Subtitles | عليك بإلتزام الهدوء وإلا ستوقظ أمّي، وحينها سيتوجّب عليّ معاقبتك. |
| Uzaklaştırma mı aldınız? | Open Subtitles | لقد تم معاقبتك ؟ |
| Sizi kimse cezalandıramaz, bir kişi hariç! | Open Subtitles | لا أحد يمكنه معاقبتك. عدا رجل واحد. ـ ومن هو؟ |
| Dinliyorum, ama sözlerinizin beni sizi cezalandırmaktan alıkoyacağının garantisi yok. | Open Subtitles | أستمع،لكني لا أضمن ان كلماتك ستقنعني بعدم معاقبتك |
| Mümkün olandan çok daha uzun bir süre ne olduğunu anlayamayacağın yollarla cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | ستتم معاقبتك بطرق لا تفهمينها لمدة أطول مما تعتقدين بأنه عقلاني أو ممكن |
| Ruslar seni cezalandırmak isteyecek, ama sadece hayatta kalmaya devam edersen. | Open Subtitles | الروس سيريدون معاقبتك ولكن فقط ما دمت حيا |
| Bu yüzden, Taht'a çıkınca sizi cezalandırmak istemesine hiç şaşırmamalısınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتفاجئي أنه قد يفكر في معاقبتك عندما فاز بالعرش |
| Tanrılar insanı cezalandırmak isteyince, dualarını yerine getirirler. | Open Subtitles | عندما تريد الآلهة معاقبتك تجيب صلاواتك |
| Bu seni cezalandırmak için değil Ted. Ondan çok daha basit. | Open Subtitles | هذا ليس من أجل معاقبتك "تيد" الأمر أسهل من هذا |
| cezalandırmak istiyorum, acı çektirmek istiyorum senin gibilere. | Open Subtitles | أريد معاقبتك فحسب، وأجعلك تعاني |
| Seni cezalandırmak, sana acı çektirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معاقبتك فحسب، وأجعلك تعاني |
| Bizi hapis dünyasından kurtarmaya yardım etmeyi reddettiğin için sana ceza vermek istedi. | Open Subtitles | ودَّت معاقبتك لرفضك مساعدتها على إنقاذنا من العالم السجنيّ. |
| Bakıcı beceriksizin teki ve deli kuralları var, ceza verip duruyor. | Open Subtitles | الرئيسة التي تديره غير مؤهلة و لديها قواعد مجنونة و يتم معاقبتك كثيرًا |
| Bu sadece başlangıç çünkü onu öldürdüğünüzü düşünüyor ve biz ikinizi barıştıramazsak sizi cezalandırmaya devam edecek. | Open Subtitles | لأنه يعتقد أنك قتلتيه وسوف يستكمل معاقبتك حتى نتمكن من إيجاد طريقة لإقرار السلام لكلاكما |
| Seni cezalandırmaya çalışmıyorum ama bazı sorumluluklarım var. | Open Subtitles | انا لااحاول معاقبتك لكن لدي مسؤوليات |
| Ama öncelikle seni biraz cezalandırmam gerek. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك عليك ان تدركي انه يتوجب علي معاقبتك قليلا اولا |
| Uzaklaştırma aldın, ahbap. | Open Subtitles | لقد تم معاقبتك يا صاح . |
| Sizi kimse cezalandıramaz. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه معاقبتك. |
| Seni cezalandırmaktan başka şansım yoktu, biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأنه لم يكن لي خيارٌ غير معاقبتك |
| Evlat, bunun için cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | يا ولد ، عليّ معاقبتك بسبب هذا |
| Yasak meyveyi yedin, bu yüzden cezalandırılıyorsun. | Open Subtitles | لقد إشتركت في الفاكهة المحرمة لذلك يتم معاقبتك |