| Aptal! Şimdi Tanrının ona sarılmak istediğini nasıl açıklarım acaba? | Open Subtitles | الآن كيف أوضّح لها أن هذا الإله يريد معانقة محبّه |
| Debra olarak, yatakta kocana sarılmak istemene yol açan ne gibi şeyler oluyor hayatında? | Open Subtitles | بصفتك ديبرا ماذا يحصل في حياتك والذي يجعلك ترغب في معانقة زوجك في السرير؟ |
| Noel için bir dilek hakkım olsa kızıma sarılmak olurdu. | Open Subtitles | لو كانت لدي أمنية واحدة لعيد الميلاد، لكانت تلك الأمنية هي معانقة إبنتي. |
| sarıl bana oğlum. Tamam ama alışık değilim. | Open Subtitles | أعطني معانقة يابني - حسناً لكنني لست مدرب عليها - |
| Benim özel küçük kızıma bir kez daha sıkı sıkı sarılayım. | Open Subtitles | لنعطي فائزتنا الصغيرة الخاصة معانقة كبيرة |
| Duvarlarda koşuşturan gölgemi kucaklamak istediğini söyle bana. | Open Subtitles | قل لي أنك تريد معانقة خيالي وهو يركض بين الجدران |
| Beni buradan çıkarın da oğluma sarılıp üzgün olduğumu söyleyebileyim. | Open Subtitles | هل ستخرجني من هذا ؟ حتى اتمكن من معانقة ولدي |
| Ben halkımın şunu bilmesini istiyorum hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, onları kucaklayacağım. | Open Subtitles | ولهذا فأنا أريد معانقة شعبي بدون الالتفات لاختلاف مذاهبهم |
| Çocukken konuşmanın tam burasında sarılmak isterdin. | Open Subtitles | أتعرفين, عندما كنتِ صغيرة كنت الآن على وشك أن تطلبي معانقة |
| Sasuke'ciğimin yanına gidip ona sarılmak, yanaklarını yalamak, lanet olmasın ya! | Open Subtitles | هو أني أريد معانقة ذلك اللعين ساسكي ومن ثُم لعقه. |
| O zaman şuraya geri otur hadi çünkü sana sarılmak portmantoya sarılmak gibi. | Open Subtitles | إذا عودي واجلسي لأن معانقتك تشبه معانقة حامل معاطف. |
| sarılmak mı istiyorsun? Tamam, bu nasıl yapıldığını bildiğim bir şey. | Open Subtitles | تريدين معانقة ، أعرف كيف أفعل هذا |
| Öpmek istedim, ama o sarılmak istedi öpücük-sarılma gibi bir şeydi ne olduğunu bilmiyorum ama sonunda bütün vücudunu sallamakla kaldım. | Open Subtitles | حاولت تقبيلها لكنها تريد معانقة حسناً؟ ثم أمسكت بي و أنا أحاول معانقتها و تقبيلها لا أعرف ما هذا الوضع ثم كانت النتيجة أن أهز جسدها بالكامل |
| Yani bacaklarınla birbirine çok sert sarılmak? | Open Subtitles | والذي يعني معانقة احد بالارجل بقوة لا |
| - Hadi sarıl bana. | Open Subtitles | -تعالي، معانقة . |
| Dorgung, sarıl bana bakayım. | Open Subtitles | "دوريونج"، أعطيني معانقة ! |
| Gelde büyük TV yıldızıma ilk ben sarılayım. | Open Subtitles | دعني أكون الأول في معانقة نجمي التلفزيوني الكبير |
| Bir sarılayım. Öncelikle buna ihtiyacınız var. Düzeltiriz, düzeltiriz. | Open Subtitles | دعيني اعطيكِ معانقة هذا ماتحتاجينه اولاً , سوف نصلحه |
| Birinin onu sıkıca kucaklamak istediğini söyle. | Open Subtitles | حسنٌ، أخبره بأنّ شخصاً يريد معانقة الضخم معانقةً كبيرة |
| Baba, biri seni sıkıca kucaklamak istiyormuş! | Open Subtitles | أبتاه، هنالك شخصُ يريد معانقة الضخم معانقةً كبيرة |
| Bana sarılıp "Her şey yoluna girecek" dedi. | Open Subtitles | أعطاني معانقة وأخبرني أن كل شيئ سيكون على مايرام |
| Seni neredeyse ben kucaklayacağım. | Open Subtitles | علي أن أقاوم معانقة نفسي |
| Yalnız olmayacağım. Köpeğe her zaman sarılabilirim. | Open Subtitles | حسناً ، لن أكون وحيداً يمكنني معانقة الكلب دائماً |