| Burası benim kutsal tapınağım. | Open Subtitles | انه معبدي المقدس. |
| Bak. Sandık için tapınağım. | Open Subtitles | انظر معبدي لتابوت العهد |
| Vücudum benim tapınağım. | Open Subtitles | الجسد هو معبدي. |
| tapınağımı açık tutmak için sadece çay ve ruhani ilaçlar satıyorum. | Open Subtitles | أبيع ما يكفي فحسب من الشاي والعلاجات الشموليّة لإبقاء أبواب معبدي مفتوحة. |
| Benim tapınağımda zevk verilir ya da acı çekilir. | Open Subtitles | في معبدي إمّا تُعطى المُتعة أو تتلقّى الألم |
| -Bedenimiz, tapınağımızdır. | Open Subtitles | جسدي هو معبدي |
| Orası benim hiçbir zaman tapınağım olmadı Richard. Ben bir mahkûmdum. | Open Subtitles | (لم يكن معبدي ابداً, (ريتشارد لقد كنت سجينة |
| Kendi tapınağım. | Open Subtitles | معبدي الخاص |
| Bu benim tapınağım. | Open Subtitles | هذا هو معبدي |
| Kutsal tapınağımı yerle bir ettiniz. Beni kaderimden alıkoydunuz. | Open Subtitles | لقد دمرتم معبدي المقدس لقد سلبتموني مصيري |
| Benim yeni tapınağımı korumakla görevlisin. | Open Subtitles | أقيموا تحصينات حول معبدي الجديد |
| Burada, benim tapınağımda ne işin var? | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا في معبدي ؟ |
| tapınağımda size yer yok! | Open Subtitles | ليس لكم مكان في معبدي الداعر! |
| "Bedenimiz, tapınağımızdır." | Open Subtitles | جسدي هو معبدي |