| Politik yaşamında başarısızlıklara alışkın değildi. | Open Subtitles | فهو لم يكن معتادًا على الفشل في السياسة أو في الحياة |
| Ben bu çeşit yiyeceklere pek alışkın değilim. | Open Subtitles | المعذرة، كل ما في الأمر أني لست معتادًا على هذا النوع من الوجبات |
| Yüzüme karşı silah doğrultulmasına pek alışkın değilim. | Open Subtitles | أنا لست معتادًا على سِلاح نار عالق بوجهي |
| Paramın olmasına alışık değilim. İnsan unutuyor. Hadi içelim! | Open Subtitles | لست معتادًا على الثراء لذلك أنسى إسقِـــنا |
| Savaşa alışmamış olabilirsin ama diğerlerimiz alışık. | Open Subtitles | لعلك لست معتادًا على الحرب لكن بقية من هنا معتادين عليها. |
| Tek bir gözüm var ama temiz havaya alışkın olmadığını görebiliyorum. | Open Subtitles | لديّ عين ضعيفة الرؤية ،لكن بوسعي أن أرى أنّك لست معتادًا على الهواء النقي |
| Buraya gelen adamların gülümsemesine alışkın değilim. | Open Subtitles | لست معتادًا على أن الرجال .يبتسمون أثناء دخولهم إلى هنا |
| Birilerinin bana asılmasına alışkın değilim. | Open Subtitles | أنا لست معتادًا على أن يغازلني أحد |
| Belki de bir arkadaşının olmasına o kadar da alışkın değilsindir. | Open Subtitles | . ربّما لست معتادًا على الحصول على صديق |
| - Yalnız uyumaya alışkın değil. | Open Subtitles | انه ليس معتادًا على أن يكون وحيدًا |
| İnsanlarla muhatap olmaya alışkın değilsin. | Open Subtitles | لست معتادًا على الانقياد للآخرين، |
| Parti düzenlemeye alışkın değilimdir. | Open Subtitles | أنا لست معتادًا على تنظيم الحفلات |
| Sadece bir tane ama görüyorum ki temiz havaya pek alışkın değilsin ama dışarıda oluşunun keyfini göremiyorum sende. | Open Subtitles | لديّ عين ضعيفة الرؤية ،لكن بوسعي أن أرى أنّك لست معتادًا على الهواء النقي لكنّي لا أرى السعادة تعتلي محياك لخروجك من السجن |
| alışkın değilsin de ondan. | Open Subtitles | ربما لستَ معتادًا عليه |
| Böyle bir lükse alışkın değilim. | Open Subtitles | لستُ معتادًا على هذا الترف |
| Hayır. Sadece insanların bu kadar aptal olmasına alışık değilim. | Open Subtitles | كلّا، بالواقع لستُ معتادًا على أن يتصرّف الناس بغباء. |
| Burada tüm olağandışı olaylara alışık olmalıyım özellikle de geçen haftadan sonra ama... | Open Subtitles | ينبغي أن أكون معتادًا على كل الغرائب هنا، خاصة بعد أحداث الأسبوع الماضي. لكنّي لم أتصور إنجاب ابنة. |
| Bölge ordusu geri çekilmeye alışık değildir. | Open Subtitles | الجيش المحلي ليس معتادًا على الانسحاب |
| Bölge ordusu geri çekilmeye alışık değildir. | Open Subtitles | الجيش المحلي ليس معتادًا على الانسحاب |
| Karşılık veren insanlara alışık değil misin? | Open Subtitles | ألستَ معتادًا على أن يقاوم الناس؟ |
| - Kusura bakma buna alışık değilim. | Open Subtitles | آسف, لستُ معتادًا على فعل ذلك |