| Babana büyük bir hayranı olduğumu ilet lütfen. | Open Subtitles | رجاءاً، أخبري والدكِ أني من معجبينه |
| Hapiste ise George Sr. en özverili hayranı ile akşam buluşmaya hazırlanıyordu. | Open Subtitles | في السجن, كان (جورج) الأول, يعد نفسه للأمسية التي سيقضيها مع أشد معجبينه |
| En büyük hayranı benim. | Open Subtitles | أنا أكبر معجبينه |
| Hayranlarına göre bizim gibi bir insan değildi. | Open Subtitles | لا أعتقد أن معجبينه كانوا يعتقدون أنه بشري كبقيتنا. |
| Hayranlarına ve sevdiklerine okumamı istedi. | Open Subtitles | لأقرأها على كل معجبينه و أحبائه |
| Senin onun hayranı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بإنّكِ أحد معجبينه. |
| George Sr. kendi hayranı ile ilgileniyordu. | Open Subtitles | (جورج), الأول كان يتعامل مع أحد معجبينه |
| Onun hayranı mı? | Open Subtitles | فريق معجبينه ؟ |
| Honey Nutz'la Shitstain, Sam'in meme uçları büyük diye şarkı yazınca Sam de, Hayranlarına ikisini de World of Warcraft'te öldürmelerini söyledi. | Open Subtitles | هني نتس وشيتستاين كتبوا أغنية مهينة عن كيف أن سام لديه حلمات كالباباروني ولهذا أخبر معجبينه أن يقتلوهم في لعبة World of Warcraft |