"معرفة أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmek
        
    • bilmeliydim
        
    • bilerek
        
    • olduğunu bilmenin
        
    • olduğunu fark
        
    Bir kamyonetin olduğunu bilmek harika; ama herkesin ne düşündüğünü bilmemiz gerek, işte o zaman oldukça karışık bir problem hâline geliyor. TED معرفة أن هذه شاحنة نقل، رائع، لكن ما يجب حقا أن نعرفه هو ما يفكر به كل شخص، لذا أصبحت مشكلة معقدة.
    Annemin katilinin hâlâ dışarıda olduğunu bilmek çok zorlayıcı bir durum. Open Subtitles أجل، كان من الصعب جداً معرفة أن قاتل والدتي لازال طليقاً.
    Böyle bir kızın, benimle ilgilenmeyeceğini bilmeliydim. Open Subtitles كان يتوجب علي معرفة أن فتاة جميلة مثلها لن تُعجب بشخص مثلي
    Eğer senin yanında kalırsam peşimden bir şeyin geleceğini bilmeliydim. Open Subtitles وجب علي معرفة أن بقائي معكما سيجلب المتاعب... لأن دائماً ما تتبعني المتاعب.
    Ama Diyakon'un onlara bizim kadar iyi bakacağını bilerek avutuyorum kendimi. Open Subtitles ولكن ما يواسيني هو معرفة أن الشماس سيعتني بهم بقدر إستطاعته.
    Ama belki de oralarda bir yerde olduğunu bilmenin güzel bir tarafı vardı. Open Subtitles ولكن ربما ثمة حكمة من معرفة أن لأمثاله وجود
    Sesinde farklı bir şey olduğunu fark ettim. Open Subtitles كان يمكنني معرفة أن هناك شي مختلف في صوته
    Bu yılki kompozisyon yarışması zamanının belli olduğunu bilmek hoşunuza gidecektir. Open Subtitles سيسعدكم جميها معرفة أن مواعيد مسابقة الكتابه لهذه السنه قد حددت
    Fry'ın ölümünün sadece 15 saniye sürdüğünü bilmek içinizi rahatlatabilir. Open Subtitles ربما يُواسيكم معرفة أن موت فراي استغرق 15 ثانية فقط
    Birilerinin beni hala çekici ... gördüğünü bilmek güzel bişey. Open Subtitles وإنه من الجميل معرفة أن هناك أحد مازال يعتبرني مثيرة
    Anne babalar, evlatlarının o tip şeylere baktıklarını bilmek istedikleri için herhâlde. Open Subtitles حسنًا، أعتقدُ أن الأباء لا يحبون معرفة .أن أولادهم يشاهدّون هذه الأمور
    Biliyor musun söyleyeceklerinin beni rahatsız etmeyeceğini bilmek çok rahatlatıcı. Open Subtitles لعلمك، من المنعش جدًا معرفة أن أيّما ستقولينه لن يزعجني.
    Uzaylıların seni tutamayacağını bilmeliydim. Open Subtitles كان علي معرفة أن الفضائيين لن يطيحوا بك
    Böyle olacağını bilmeliydim. Hayır. Open Subtitles -كان عليَّ معرفة أن هذا سيحصل.
    Amanda'nın karşısına çıkan her fırsatı değerlendireceğini bilmeliydim. Open Subtitles كان حرياً بي معرفة أن (أماندا) كانت ستستغل أي فرصة تلوح أمامها.
    2020 yılında belki de, bunları yiyeceğinizin bir böcek olduğunu bilerek satın alacaksınız. TED وربما بحلول عام 2020، ستشريها لمجرد معرفة أن هذه هي الحشرات التي تريد الذهاب لتناول الطعام.
    Sanki özgürlüğümün anahtarının dışarıda bir yerlerde olduğunu bilerek ölmemi istiyorlar. Open Subtitles كأنهم أرادوني أن أموت مع معرفة أن المفتاح لحريتي
    Hepsinin büyük bir dizaynın parçası olduğunu bilerek. Open Subtitles عن طريق معرفة أن هذا كله لهو جزء من مخطط أكبر فحسب
    Biliyor musun, geleceğimin apaçık olduğunu bilmenin çok özgürleştirici bir yanı var. Open Subtitles تعرف . هناك شيئاً محرر جداً بشأن معرفة أن مستقبلي بأكمله مفتوح علي مصرعيه
    Bayan Hawkins, size ve eşinize kişisel güvenliğinizin emin ellerde olduğunu bilmenin getireceği iç huzuru sağlayabiliriz. Open Subtitles سيدة " هوكينز " يمكنني أن أعرض عليك وعلى زوجك نوعاَ من الأفكار تأتي فقط مع معرفة أن وضعية أمانك الشخصية هي قيد السيطرة
    İnsanların size göz kulak olduğunu bilmenin verdiği o his. Open Subtitles انّها تأتي من معرفة أن قومك يعتنون بك
    Dünyanın senden daha çılgın olduğunu fark etmekten daha güven verici bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد هناك شيء يطمئن أكثر من معرفة أن العالم أجن منك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more