"معروفٌ" - Translation from Arabic to Turkish

• bilinir
• tanınır
• bilinen
• iyilik
• tanınırım
• ünlüdür

Pek çok isimle anılır ama genelde "Gölge" olarak bilinir.
.. إنَّه يستخدم عدَّة أسماء "و لكنَّه معروفٌ بلقب "الظل

Kara Atlas, kötülük hiyerarşisinde Geveze Kara Atlas olarak bilinir!
قصةٌ جميلة البرّاق الأسود, معروفٌ بين زملاءه الأشرار بلقب البرّاق الاسود الثرثار!

Çok fikir değiştirmesiyle tanınır zaten.
قد يغيّر رأيه، إنّه معروفٌ بتقلّب مزاجه

Cazibesi ve şiddet patlamalarıyla tanınır.
معروفٌ عنه وسامتهُ وإنفعالاته العنيفة

Bir takım insanlar arasında oldukça bilinen bir yer gibi.
من الواضح انه معروفٌ جداً فيبعضالأوساط.

Tek iyilik şansın var. Fikrimi değiştirmeden git.
يحقّ لكِ معروفٌ واحد اذهبي الآن قبل أنْ أغيّر رأيي

Acele etmemekle tanınırım.
إنَّه لشئٌ معروفٌ عني بأني أستغرق من الوقت ما يتطلب الأمر

İlk temasta aşk bu olsa gerek. Başım, hayalleri gerçek yapmasıyla ünlüdür.
معروفٌ عن رأسي أنّه يحقق الأماني

Pentegram olarak da bilinir.
معروفٌ أيضا بإسم النجمة الخماسية

İstediği ülkeye girip çıkmasıyla bilinir.
"هو معروفٌ أنّ بإستطاعتهِ الدخول والخروج من أيّ بلادٍ يُريد.."

John LEE serbest fon yöneticisi olarak bilinir ama çok farklı biridir aslında.
إنه معروفٌ عالميًا بإسم "مدير صناديق الأصول لكنهُ ليسَ كذلك فعلاً.

Juma'nın sağ kolu. "Sangala Kasabı" olarak da bilinir. 300,000'den fazla insanı--
وإنه معروفٌ بجزار "سنجالا" فأكثر من 300 ألف شخصاً قتلوا...

Ayrıca ölüm ağacı olarak da bilinir.
"إنهُ معروفٌ أيضاً بـ"شجرة الموت

Zhao Yiguang, aynı zamanda Göz Koleksiyoncu olarak da tanınır. Tai Fen konvoyunu pusuya düşürmüştü.
"زوا يغونغ)، إنّه معروفٌ بـ "مُجَمِّع العيون)" (لقدنصبكميناًلقافة(تاي فين.."

Diğer arkadaşlarıma yardım etmesiyle tanınır.
هو معروفٌ بمساعدة أصدقائي

O bilinen El-Kaide sempatizanı.
إنَّه معروفٌ بتعاطفه المتعاوِن مع " تنظيمُ القاعدة "

Tarık da bilinen El-Kaide sempatizanı.
إنَّ "طارقٌ" معروفٌ أيضاً بتعاونه مع " تنظيمُ القاعدة "

Myoboku Dağı'nın Bilge Kurbağa diye de bilinen Kudretli Kurbağa Ruhu tarafından eğitilmiş Amegakure'li üçlü Jiraiya Takımı olarak buradayız, bunu sakın unutmayın!
تدرّبنا على يد روح الضفدع العظيم لجبل ميوبوكو، معروفٌ أيضًا بالناسك الضفدع... نحن الثلاثيّ من قرية المطر...

Küçük bir iyilik yap. Onun arabası yokmuş benim de yok, seninle gelmiştim. O yüzden...
معروفٌ صغير، ليس لديه سيارة أنا ليس لديَّ سيارة، لأنني أتيتُ معك، لذا أنا...

Kendin için olduğunu söylerken, bana iyilik yapmaya çalışıyorsun.
بقولكَ إنهُ معروفٌ لكَ

Ayıptır söylemesi bununla tanınırım.
هذا معروفٌ عنّي.

Burada tanınırım.
أنا معروفٌ هنـا

İlk ovuşturmada aşk bu. Başım, ovanın dileklerini yerine getirmekle ünlüdür.
معروفٌ عن رأسي أنّه يحقق الأماني