| Evet, benim için söylemesi zor çünkü hiç müzik eğitimi almadım fakat öğretmeni onun gerçekten yetenekli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يَصعُبُ أن أقرر لأنني لست مثقفا موسيقيا جيدا لكن معلمها يعتقد أنها موهوبة |
| Bu harika, tatlım. Artık özel öğretmeni iptal edebilirim. | Open Subtitles | رائع يا عزيزتى يمكننا الآن إلغاء معلمها الخاص |
| öğretmeni verandaya geldi, annesiyle çıkmak için. | Open Subtitles | معلمها ظهر على سقيفتها لأخذ أمها |
| Onun öğretmeni olman güzel ama bunun bir sınırı var. | Open Subtitles | جيدٌ أن تكون معلمها. ولكن هنالك حدّ. |
| Ama Lestat için, bir öğrenciydi... ve kendisi gibi öldürmeye hevesli bir harika çocuk. | Open Subtitles | وبالنسبة لليستات كانت تلميذة لقد كانت شديدة الرغبة في القتل مثل معلمها |
| Edebiyat öğretmenisin, okul balosunda daha yakın olurdun. | Open Subtitles | كنت بالقرب منها عندما كنت معلمها باللغة الانجليزية |
| O aynı zamanda kardeşimin de Öğretmeniydi, ama farklı sınıflardaydık. | Open Subtitles | كما إنه كان معلمها لكننا كنا في فصول مختلفة |
| Yanındaki de öğretmeni. | Open Subtitles | و الرجل الذي تتحدث معه أنه معلمها للرسم |
| Onun öğretmeni olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض عليك أن تكون معلمها |
| Onun da öğretmeni değil misiniz? Anlıyorum. | Open Subtitles | الست معلمها ايضاً ؟ |
| Herhalde öğretmeni olmamı istiyor. | Open Subtitles | - أعتقد أنها تريدني أن أكون معلمها |
| Onun öğretmeni olman gerekiyordu! | Open Subtitles | من المفترض أن تكون معلمها |
| Birinci sınıftaki öğretmeni Lynn teyzenle birlikte olmuş. | Open Subtitles | عمتك (لين ) تم إغتصابها من قبل معلمها للصف الاول بالإبتدائية |
| Kızın öğretmeni falan mı oldun yoksa? | Open Subtitles | هل أنت معلمها لشؤون الطلبة ؟ |
| Ama düğün günümüzde eski sevgilisi olan karate öğretmeni Tony Grafanello çıkageldi Stella'ya aşkını ilan etti ve Stella onunla California'ya kaçıp beni kalbi paramparça şekilde bıraktı. | Open Subtitles | معلمها الكاراتيه ، حبيبها السابق (توني غرافنيلو) قد ظهر أعلن حُبه لها ، و(ستيلا) هربت معه إلى (كلفورنيا) تاركيني مفطور القلب تماماً |
| Ama Bay Robbins onun öğretmeni. | Open Subtitles | -ولكن السيد (روبينز) هو معلمها |
| Ama Lestat için, bir öğrenciydi... ve kendisi gibi öldürmeye hevesli bir harika çocuk. | Open Subtitles | وبالنسبة لليستات كانت تلميذة لقد كانت شديدة الرغبة في القتل مثل معلمها |
| - Sen onun öğretmenisin Alex. | Open Subtitles | - أليكس " يا معلمها أنت " |
| Öğretmeniydi. | Open Subtitles | كان معلمها. |