| Washington'dayken, kurbanın kalıntılardan işine yarabilecek bilgiler bulabilirim diye dedim. | Open Subtitles | في حال وجدتُ أي معلوماتٌ مفيدة من رفاة الضحية في العاصمة |
| Hakkımda gizli bilgiler ortaya çıkarmak için para alıyordun. | Open Subtitles | لقدكُنتِتأخذينأموالاً.. لكشف معلوماتٌ سريّةٌ عنّي. |
| Yine de P.O.W.S. ile ilgili muhteşem bilgiler almıştım... | Open Subtitles | رغم أن كان لديَّ معلوماتٌ موثوقة حول رفاق الحرب، الموقع... |
| Tesisinizin çok yakında saldırıya uğrayacağı yönünde istihbarat aldık. | Open Subtitles | ما الذي يحدث بحقّ الجحيم؟ وردتنا معلوماتٌ استخباريّة أنّ محطّتكم ستتعرّض لهجومٍ وشيك |
| Yanlış istihbarat aldım. | Open Subtitles | لقد وردَتني معلوماتٌ خاطئة |
| Bu tartışmanızda size yardımcı olabilecek Raj ile ilgili bazı bilgilerim var. | Open Subtitles | (في الواقع لدي معلوماتٌ عن (راج قد تكون مفيدةً في هذا النقاش |
| Kayıp üniversitelimiz Trevor Burkett hakkında çok ilginç bilgilerim var. | Open Subtitles | لديَّ معلوماتٌ مثيرةٌ للغاية |
| Bizim bile ulaşamayacağımız bilgiler. | Open Subtitles | معلوماتٌ كانت مجهولةٌ حتى بالنسبةِ لنا |
| Blanchard'la ilgili yeni bilgiler. | Open Subtitles | هنالكـَ معلوماتٌ حديثةٌ تخصُ (بلينتشارد) |
| - Yeni bilgiler aldım. - SPIRAL güvende. | Open Subtitles | لديَّ معلوماتٌ جديدة - إنَّ (الفيروس) مؤمنٌ الآن - |
| Bu tür bilgiler gizlidir. | Open Subtitles | هذه معلوماتٌ سريه |
| Elimde şöyle bir istihbarat var. | Open Subtitles | لدي معلوماتٌ جديدة... |