| Bu saç tellerindeki sihri açığa çıkarabilmek için bir laboratuvar bulmam lazım. | Open Subtitles | يحب عليّ أن أجد معملاً لأستخرج السحر من هذه الخصل الصغيرة السحرية |
| Tamam, oteldeki insanları test etmek için seyyar bir laboratuvar getiriyoruz. | Open Subtitles | حسناً, سنحضر معملاً متنقلاً لنختبر مَن داخل الفندق |
| Günümüzde bu engin yaban, gezegenimizdeki en önemli ve teknolojik bilimsel araştırmalar için dev bir laboratuvar hâline gelmiştir. | Open Subtitles | و الآن، هذه الصحراء الفسيحة أصبحت معملاً ضخماً لأكثر العلوم أهمية و تطوراً على كوكبنا |
| Çocukların ağaç evinde bir meth labaratuarı işletiyorum. | Open Subtitles | إنني أدير معملاً لتصنيع المخدرات في بيت الشجرة. |
| -Bodrumunda meth laboratuarı işlettiğinden şüpheleniyoruz da ondan. | Open Subtitles | قد تكون تدير معملاً للمخدرات في قبوها دون أن ندري |
| İşlerimizi yaptırmak için robot üreteceğimiz bir laboratuvarımız olacak. | Open Subtitles | سيكون لدينا معملاً ويمكننا صنع الروبوتات، لتفعل عنا الأمور |
| -Bana kalırsa bodrumunda meth üreten bir laboratuar işletiyor. | Open Subtitles | على حسب علمي يمكن أن تكون تدير معملاً للمخدرات في القبو |
| - Hayır, ecel tezgahında değil. | Open Subtitles | ليس معملاً استغلالياً. |
| El değmemiş Antarktika buzlarını, evrenin başlangıcını araştırmak için doğal bir laboratuvar olarak kullanan muazzam yeraltı sensörleri sisteminin enerji kaynağı. | Open Subtitles | محطة الطاقة لنظام تحت أرضي هائل من أجهزة الاستشعار و التي تعد معملاً طبيعياً يقوم باستخدام الجليد القطبي النقي لدراسة بداية العالم بأكمله |
| Neyse ki bana bir laboratuvar ve sonu gelmeyen oyalayıcı denekler sağlıyorlar. | Open Subtitles | ولكن أعطوني معملاً وتجارب لا حصر لها |
| Demek Rebecca Brooklyn'de gizli bir laboratuvar için çalışıyormuş. | Open Subtitles | (إذاً اتضح أن (ريبيكا كانت تدير معملاً سرياً في بروكلين |
| Scott Baker, Tokyo'daki otelde portatif bir DNA labaratuarı kurdu. | Open Subtitles | أقام (سكوت باركر) معملاً نقالاً "لتحليل الأحماض النووية بفندق في وسط "طوكيو |
| -Orası bir amfetamin laboratuarı bile olabilir. | Open Subtitles | -على حسب علمي يمكن أن تكون تدير معملاً للمخدرات في القبو |
| Bir yerlerde laboratuarı vardı. | Open Subtitles | كان لديه ... . معملاً في مكان ما |
| Suç laboratuvarımız ne güne duruyor? | Open Subtitles | ما رأيك لأي غرض نملك معملاً جنائياً؟ |
| -Bana kalırsa bodrumunda meth üreten bir laboratuar işletiyor. | Open Subtitles | -على حسب علمي يمكن أن تكون تدير معملاً للمخدرات في القبو |
| - Bir ecel tezgahında. | Open Subtitles | -ليس معملاً استغلالياً |