| Rudolfo, New York'a benimle dönmek istediğini söyledi ama biraz ara vermemiz gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | بالطبع قال بانه اراد المجيء معي إلى نيويورك لكني قلت له بانني بحاجة الى بعض المجال |
| Oxford'a benimle birlikte gelmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تأتي معي إلى أكسفورد |
| Benimle birlikte farklı toplantılara gelmesi için cesaretlendirdim | TED | كنت أشجعها أن تذهب معي إلى العديد من الاجتماعات. |
| Neden Benimle birlikte... başkente gelmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تأتي معي إلى هناك؟ سنرى الامبراطور |
| Bu iş bittikten sonra babamı gömene kadar benimle kal. | Open Subtitles | بعد الانتهاء من ذلك ابقى معي إلى حين ادفن أبي |
| - Şey seni bir baloya davet etmemle sonuçlanan uzun bir hikaye. | Open Subtitles | انهاقصةطويلة, و التي ستنتهي بدعوتي لك للذهاب معي إلى الحفل الراقص |
| - Ayrıca bunu hayatım boyunca biliyordum. - Benimle New York'a gel. | Open Subtitles | عرفتُ هذا طيلة حياتي- تعلي معي إلى نيويورك- |
| ...seni yanımda götürmek için neler çektiğimi,.. | Open Subtitles | الأشياء التي اضطررت للقيام بها لأصطحبك معي إلى هنا, |
| Arabaya kadar bana eşlik eder misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكِ أن تأتي معي إلى موقف السيارات؟ |
| Kronos'a benimle geliyorsun. | Open Subtitles | - هنا سيدي "ستأتي معي إلى "كورونوس |
| Sam Sadie Hawkins'a benimle gelir misin? | Open Subtitles | (سام)، هلا ذهبت معي إلى حفل (سايدي هوكينز) معي؟ |
| Amsterdam'a benimle gelmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أنك تريدين الرجوع معي إلى (أمستردام) ؟ |
| En azından bu ikisini Benimle birlikte cehenneme götürebilirim. | Open Subtitles | على الأقل , سوف آخذ هاتين الضعيفتين معي إلى الجحيم |
| Anladım. Benimle birlikte sahneye gelmek ister misin? | Open Subtitles | سمعت ذلك0 هل تودين أن تصعدي معي إلى لوحة التوزيع الموسيقي؟ |
| Benimle birlikte yemek şirketine, çiçekçiye ve pastaneye geldi. | Open Subtitles | بل ذهبت معي إلى شركة الطبع بائع الزهور و المخبز |
| Dost topraklara girinceye kadar benimle birliktesin. | Open Subtitles | أنت عالق معي إلى أن ندخل إلى مقاطعة صديقة |
| İç soruşturma yapıyorlar ve sosyal hizmet görevlisi davama bakana kadar benimle kalacak. | Open Subtitles | لذلك سوف يفتحون تحقيقاً داخلياً و.. هي ستبقى معي إلى أن يتمكن عامل إجتماعي من مراجعة قضيتي. |
| Yemeği hazırlayana kadar benimle gel. - Haydi. | Open Subtitles | تعال معي إلى المطبخ بينما أنهي العشاء |
| - Şey seni bir baloya davet etmemle sonuçlanan uzun bir hikaye. | Open Subtitles | انهاقصةطويلة, و التي ستنتهي بدعوتي لك للذهاب معي إلى الحفل الراقص |
| Lütfen benimle Kuala Lumpur'a gel. | Open Subtitles | رجاء تعال معي إلى كوالالمبور. |
| Ben onu sadece seni minyatür heykel şenliğine götürmek için söylerim. | Open Subtitles | أنا قلت ذلك فقط لأجعلك تذهب معي إلى مهرجان التمثال |
| Gel. Eve kadar bana eşlik et. | Open Subtitles | تعال , سر معي إلى المنزل |
| Bu numuneleri doğuya götürüp satabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | لذلك أخذت بعض العينات معي إلى الشرق ربما أستطيع بيعة |