| Biz de diğerleriyle birlikte çıkıp sakin bir akşam yemeği yiyebiliriz ya da kalırız. | Open Subtitles | يكمننا الرحيل مع الآخرين , ونحصل على عشاء هادىء , أو نبقى |
| Ben de diğerleriyle birlikte salla nehri geçmeye çalıştım. | Open Subtitles | أنا مع الآخرين حاولنا مرور النهر بواسطة عوامة |
| Kızı diğerlerinin yanına atın. Bunu da bağlayın. | Open Subtitles | إلقى بها فى الداخل مع الآخرين أربط وثاقة |
| Şimdi, siz ufaklıkların başkalarıyla oyun oynamadığını biliyorum ama sizden tam olarak yedi dakika daha beraber takılmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن بأنكم أيها الأطفال لا تلعبون جيداً مع الآخرين ولكني أريدكم أن تتماسكوا لمدة سبع دقائق إضافية بالتحديد |
| Benden uzak tutun şunu. Onun da Diğerleriyle beraber infazını istiyorum. | Open Subtitles | أبعده بعيداً عني , أريده أن يُعْدَم مع الآخرين |
| Neden kaçtım, neden diğerleriyle birlikte oraya dönmedim? | Open Subtitles | لماذا كان علي أن أهرب، لماذا لم أبقى مع الآخرين. |
| diğerleriyle birlikte bodruma gidiyorsun. SağIığıma kavuşabilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | ستذهبين إلي أسفل مع الآخرين إنها الطريقة الوحيدة لأشفي |
| Bu adamın cesedini de diğerleriyle birlikte gömün! Ailesi, mezar için ödeme yapacak. | Open Subtitles | . إدفن جسم هذا الرجل مع الآخرين . عائلته ستدفع ثمن القبر |
| Arabayı kamyona yükleyin. Ve diğerleriyle birlikte limana götürün. | Open Subtitles | ضع السيارة في شاحنة و أرسلها إلى الميناء مع الآخرين |
| Orada eski Irak Başkan'ının yeri konusunda bilgi sakladığı şüphesiyle diğerleriyle birlikte sorgulanacak. | Open Subtitles | حيث سيتم إستجوابه مع الآخرين المشتبهين في إخفاء معلومات بخصوص مكان الرئيس العراقي السابق |
| Bayan Levinson diğerleriyle birlikte çay için Dower Evi'ne gidiyor. | Open Subtitles | السيدة "ليفنسون" ذاهبة إلى منزل الأرملة مع الآخرين لتناول الشاي |
| Tamam, diğerlerinin yanına koyun. - Hadi, götürün onu buradan. | Open Subtitles | نعم, ضعه مع الآخرين هيا, أخرجه من هنا, هيا |
| Bizi hiperuzaya sok ve onu diğerlerinin yanına götür. | Open Subtitles | عد بنا إلى الفضاء الفائق و ضعها بالأسفل مع الآخرين |
| - Dışarıya, diğerlerinin yanına gidelim. | Open Subtitles | -لنخرج مع الآخرين - لا أستطيع رؤية أي شخص الآن. |
| orada istenmemenize rağmen -- ve başkalarıyla çalışarak o hayalleri gerçek yapmaktır. | TED | مهما كانت .. مهما كانت ومن ثم العمل مع الآخرين لجعل هذه الاحلام واقعاً |
| Onsuz, gerçekten, başkalarıyla bir iletişim zemini bulamayız. | TED | بدونه، فعليا لا يمكننا التعاطي مع الآخرين. |
| dedi ki, ''Bunu Diğerleriyle beraber yukarı koymayacağım. | TED | وقال، "أنا لن أضع هذه التفاحة هناك مع الآخرين. |
| Amerika'nın fiziksel olarak savaşa girişini izlemek için diğerleri ile birlikte hızla ilerledim. | Open Subtitles | أنا إحتشدت مع الآخرين لرؤية الولايات المتّحدة تدخل الحرب طبيعيّاً |
| İkinci yapmanız gereken şey, diğer insanlarla olan ilişkilerinizi değiştirmektir. | TED | الشيء الثاني الذي عليكم فعله هو أن تغيروا علاقتكم مع الآخرين. |
| Çoğu, insan psikolojisi, empati ve Diğerlerine nasıl bağlıyız ile ilgiliydi. | TED | بل كان يتعلق بعلم النفس البشري والتعاطف وكيفية التواصل مع الآخرين. |
| Beraber de takılırız, Diğer çocuklarla da takılırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نمرح سوياً أو نمرح مع الآخرين |
| Seni burada herkesle birlikte ölüme terk etmekle duyduğum o azıcık suçluluk duygusu için beni affet, | Open Subtitles | سامحني على شعوري بذرّة ذنب حيال تركك تموت مع الآخرين |
| Diğerlerinin yanında olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يجدر بك البقاء مع الآخرين ؟ |
| Kendi göstermemiz gereken çabayı başkalarına ve algoritmalara yüklüyoruz. | TED | نحنُ نضيّع جهدنا في شبكة التواصل مع الآخرين وأنظمة الحلول الحسابية. |
| Kabine baskın yapıp, çocuğu ve diğerlerini öldürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا غزو الحجرة بأنفسنا ونقتل الفتى مع الآخرين. |
| İnsanlar bunu yaparken ve başka insanlarla bağlantılar kurarken çok eğleniyorlar. | TED | يجد الناس متعة كبيرة للقيام بذلك، إعادة الاتصال مع الآخرين أثناء القيام بذلك. |
| Fakat diğer insanlarla bağ kurmamızı kolaylaştırmadı. | TED | لكنها لم تسهّل أكثر التواصل البشري مع الآخرين. |