| - Kafeinsiz Zimbabwe latte. - Yağsız Sütlü mü? | Open Subtitles | زمبابوي مع الحليب بلا كافيين هل الحليب فيها قليل الدسم؟ |
| Hala Sütlü, şekerli ve kahve serpmeli içiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | مازلتِ تشربينها مع الحليب و السكر و قليلاً من القهوة، صحيح؟ |
| Ben senden kremasız, Sütlü bir kahve istedim, seni embesil! | Open Subtitles | لقد طلبت قهوة مع الحليب, يا عديم الكفاءة! |
| Senin kız bunu benim odama bırakmış. Şuna baksana. Süt ve kurabiye. | Open Subtitles | فتاتك تركت هذه بشقتي مع الحليب والبسكويت |
| Uyandığında aspirin, tarçın ve Süt verin ve burada tutun. Ona yarın bakacağım. | Open Subtitles | عندما تستيقظ قدمي لها بعض الأسبرين والقرفة مع الحليب وابقيها هنا سأراها في الغد |
| En önemlisi, saat başı sütle 1000 mg C vitamini al. | Open Subtitles | وأهم شيء، تناول ألف وحدة من فيتامين سي كل ساعة مع الحليب فقط |
| Decaf late yağsız Sütlü. | Open Subtitles | دون كفائين مع الحليب خال من الدهن. |
| Decaf late yağsız Sütlü. | Open Subtitles | دون كفائين مع الحليب خال من الدهن. |
| Karamelli Sütlü kahve alabilir miyim? | Open Subtitles | هل بإمكاني طلب القهوة مع الحليب |
| Harika. Sütlü ve iki şekerli, teşekkürler. | Open Subtitles | عظيم، مع الحليب وقطعتين من السكر شكراً |
| Dün akşam, Sütlü siyah kuşüzümümü niye vermedin? | Open Subtitles | لماذا لم تعطني "الزبيب الأسود" مع الحليب ليلة أمس ؟ |
| Sütlü kahve ve çörek ister misin? | Open Subtitles | "سأطلب قهوة مع الحليب وبعض "الكرواسون |
| Kahvemi Sütlü ve tatlandırıcılı içerim. | Open Subtitles | أنا أشرب قهوة محلاة مع الحليب |
| Evet, yok. Sütlü smarties denebilir... | Open Subtitles | لم تنتج منها لكنّني وضعت حبّات سمارتيز) مع الحليب) |
| - Sütlü ve şekerli mi? | Open Subtitles | مع الحليب و السكر ؟ |
| Şeker bitmiş, ayrıca Bakan kahvesini Süt değil kremayla içiyor. Biraz acele edin. | Open Subtitles | نفذ السكر والوزير لا يشرب قهوته مع الحليب بل الكريمة |
| Yani, Süt ile yapmak zorundaydınız! | Open Subtitles | إذاً, كان عليك أن تقوم ببعض الأعمال مع الحليب! |
| Köşedeki bakkaldan Süt ve kurabiye almak için harcarsın. | Open Subtitles | تذهب للزاوية و تعطيه مع الحليب و الحلوى |
| Keşişler taşaklarından kanlı dölü alıp sütle karıştırmışlar. | Open Subtitles | الرهبان أخذو الدم الجاف من المني الخارج من خصيانهم و خلطوه مع الحليب |
| Ekşimiş sütle karıştırdım. | Open Subtitles | وقليل من روث البقر كلها مخلوطه مع الحليب |
| taze sütle siyah çay hatta daha iyisi taze kremayla. | Open Subtitles | الشاي الأسود مع الحليب الطازج أو ربما حتى أفضل مع القشدة الطازجة. |