Onu Anneme aldırabilmek için 100 kitap okumak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | كان لي ان اقرأ مئة كتاب مع امي لافوز بذلك |
Eğer Anneme mesaj bırakmak istiyorsanız ikiye basın. | Open Subtitles | اذا اردت ترك رسالة للتحدث مع امي اضغط الرقم 2 |
Emekli ikramiyeni alınca da annem ve babamla birlikte Florida'ya mı taşınacaksınız? | Open Subtitles | هل تريد الانتقال إلى فلوريدا مع امي وابي |
Casey ile bu konuda çalışırsınız, yarın gece de, annem ve babam ile güzel bir akşam yemeği yeriz. | Open Subtitles | تتدرب مع كيسي قليلاً وليلة الغد سنحظى بعشاء جميلاً مع امي وابي |
Bakın, bu herif Annemle birlikte yaşıyor. | Open Subtitles | - هذا الرجل يعيش مع امي يجب ان نفعل شيئاً |
annemle olan şeyler yüzünden, pek fazla zamanım olmuyor. | Open Subtitles | تعرفين, كل شيء يحدث مع امي ليس هناك الكثير من الوقت |
Beni de yeni, değersiz biriyle değiştirirsin, aynı Anneme yaptığın gibi! | Open Subtitles | تستطيع فقط ان تستبدلني بواحدة جديدة نسخة اتفه مني مثل مافعلت مع امي |
Sen bir dahisin. Anneme karsı iyi olsan iyi edersin, yoksa peşine düşerim. | Open Subtitles | من الافضل ان تكون جيدا مع امي والا سأعود من اجلك |
Francis öldüğünde, çok yalnız hissettim gerçek Anneme ulaştım. | Open Subtitles | عندما مات فرانسيس، شعرت بوحده كبيره تواصلت مع امي الحقيقيه |
Bu sene şükran günü için Anneme gitmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقضي عيد الشكر مع امي هذه السنه |
Anneme böyle bir şeyi yapamazdım. | Open Subtitles | لن أتمكن من فعل ذلك ابداً مع امي |
Anneme biraz dikkat et. Biraz endişelendi. | Open Subtitles | فقط كوني حذرة مع امي انها مستاء قليلا" ما |
- Joey nerede? - annem ve Dr. Isles ile birlikte aşağıdaki kafede. | Open Subtitles | انه في الاسفل في الكافيتيريا مع امي ودكتورا ايلز |
Yani, bütün tatilleri bütün tatilleri düşündüğümde önceden tanıdığım biriyle olmak için annem ve babamla vakit geçirmedim. | Open Subtitles | انا اعني عندما كنت كل ما افكر به كيف انا لا اقضي العطلات مع امي وابي واقضيها مع رجل بالكاد اعرفه |
annem ve bütün olanlar, bu yüzden... | Open Subtitles | وقد كانت سنة عنيفة مع امي والكل , لذا |
Burada annem ve kız kardeşim Meganla yaşıyorum. | Open Subtitles | انا اعيش هنا مع امي واختي الصغيره |
Küçükken annem ve Sam ile yapardık bunu. | Open Subtitles | لقد كنت معتادة على فعل هذا مع امي |
Şükran gününü annem ve kocamış bir kediyle başbaşa geçireceğim. | Open Subtitles | قضاء عيد الشكر مع امي فقط والقطه عجوز |
Annemle birlikte o partilerden birine daha gitmek zorunda olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أصدق أنني عليّ أن أذهب -الي واحده من تلك الحفلات مع امي |
O adam annemin... Annemle birlikte yaşıyor. | Open Subtitles | .. انه صديق انه يعيش مع امي |
Brooklyn falan kalmadı. Annemle birlikte kalacağım artık. | Open Subtitles | -بروكلين) انتهت , سأذهب لاقيم مع امي ) |
Ama annemle olan tek bağlantım sensin. | Open Subtitles | لكنك الاتصال الوحيد الباقي لي مع امي. |