"مع خليلته" - Translation from Arabic to Turkish

    • kız arkadaşıyla
        
    • sevgilisiyle
        
    Yeni kız arkadaşıyla birlikte ki o da ilk karısı oluyor. Open Subtitles , مع خليلته الجديدة . . و التي صادف أنها زوجته الأولى
    Evet, ama gecenin yarısını kız arkadaşıyla uğraşarak geçirdim. Gece geç saatte sana telefon mu ediyor? Open Subtitles نعم ولكنني أمضي نصف الليلة في التعامل مع خليلته
    Toplantının ortasında kız arkadaşıyla yaptığı o büyük kavgadan Open Subtitles ومن المحتمل بأنه أُنهك من ذلك الشجار الهائل الذي حصل له مع خليلته في منتصف الاجتماع
    Bay Parça Meyveli dedikleri ise meğer hastalıklı sevgilisiyle birlikte çalışan biriymiş. Open Subtitles والرجل الذي يدعونه بسيد "روكي رود" اتضح كونه شابًا يعمل مع خليلته.
    Eskiden Michael buraya hep sevgilisiyle gelirdi. Open Subtitles كان (مايكل) يأتي إلى هنا طوال الوقت مع خليلته.
    kız arkadaşıyla sorun yaşaması ya da oda arkadaşıyla kavga etmesi gibi şeyler? Open Subtitles مشاكل مع خليلته خصومات مع زملائه في الغرفة
    Cheyenne kız arkadaşıyla birlikte yaşayan bir İngiliz. Open Subtitles "إنّه بريطانيٌّ يعيش مع خليلته من قبيلة "الشايان
    20 yıl önce, Terry Stinson, Roger Dillon'ın kız arkadaşıyla seks yaptığını öğrenir. Open Subtitles منذ عشرين عاماً ، يكتشف (تيري ستينسون) أنّ (روجر ديلون) أقام علاقة حميميّة مع خليلته
    Eskiden burada sigaracı kızken Dempsey'in sevgilisiyle gelmesini izler kızın boynunda bu kolyeye bakar ve benim olsun isterdim. Open Subtitles عندما كنتُ فتاة إستعراض، كنتُ أرى (ديمبسي) يأتي مع خليلته وترتدي هذا الشيء حول رقبتها، وكنتُ أريده.
    Moritz Stamm'ı sevgilisiyle şehirde gördüm. Open Subtitles لقد رأيت (موريتز ستام) في المدينة مع خليلته
    Tony sevgilisiyle beraber, sen de onun için endişeleniyorsun. Open Subtitles و(طوني) مع خليلته وأنتِ قلقة عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more