| Peki, ben de Robyn ile konuşup onun geçmişini bir araştıracağım. | Open Subtitles | طيب، وسأتحدث مع روبين لأطلب منها أن تتحرى عن خلفيتها |
| Dr. Larson bana bunu çözeceğini söyledi ve Robyn ile çıktı. | Open Subtitles | قال الدكتور لارسون بأنه سيتولى الأمر ثم خرج مع روبين . |
| Robyn ile iyi şanslar. | Open Subtitles | وحظًا سعيدًا مع روبين |
| Haydi ama. Tamam, bak. Robin meselesi tamamen doğruydu. | Open Subtitles | حسناً, لكن الأشياء التي حدثت مع روبين حقيقيه |
| Bu Robin meselesi bir kaçamaktı. | Open Subtitles | كل الموضوع الذي مع روبين مجرد مشاعر عابره |