| karınla yeniden konuşmak istemedim. Bu yüzden açmadım. Bir kez yeterli oldu. | Open Subtitles | لم أرد التحدث مع زوجتك ثانية لهذا لم أجيب، مرة كانت كافية |
| Biliyorsun, eğer seks hayatında bir sorun varsa bunu karınla konuşmaya değer. | Open Subtitles | إذا كنت تعاني من مشكلة في السرير الأمر يستحق مناقشة مع زوجتك |
| Düğün günümüzde eski karınla konuşana kadar gayet berbat durumdaydın. | Open Subtitles | وكنت في مزاج متكدر، إلى أن تحدثت مع زوجتك السابقة. |
| Eşinle birlikte kadeh kaldırmamıza eşlik eder miydiniz? | Open Subtitles | هلا انضممت لى مع زوجتك لمشاركتنا نخباً ؟ |
| şimdi tekrar Karına gideceksin, değil mi? | Open Subtitles | الآن أنت ستفعل هذا من جديد مع زوجتك أليس كذلك؟ |
| Karınızla boşanma hakkında konuşacaksınız. | Open Subtitles | فهمت الأمر، سوف تناقش أمر الطلاق مع زوجتك |
| karının yanında oturuyorum. Bazen sevişiyoruz. | Open Subtitles | إنني أجلس مع زوجتك هُنا و نمارس الجنس معاً. |
| Taze, kokulu balık yemim de var ama kokusundan karın sana yaklaşmayabilir | Open Subtitles | لديَ أطباق السنَور الطازجة، فأنت لن تستطيع أن تطبخ مع زوجتك في البيت |
| Ama bana bir iyilik yap, biraz şarap içip de elle balık yakalamacadan sonra eski karınla uyuyakaldığını anlatma. | Open Subtitles | لكن اسدي لي خدمة ولا تخبرها أنك شربت النبيذ ونمت مع زوجتك السابقة أثناء مشاهدة اصطياد هيلـبيلي للسمك بيده |
| Evine git ve karınla konuş. | Open Subtitles | بالطبع، بالطبع عد إلى بيبتك وناقش الأمر مع زوجتك |
| Evine git ve karınla konuş. | Open Subtitles | بالطبع، بالطبع عد إلى بيبتك وناقش الأمر مع زوجتك |
| Anlaşmayı karınla yaptım, Lukas'la değil. | Open Subtitles | أنا أتفقت مع زوجتك , وليس مع لوكاس يمكنك الاعتماد عليه لاحقا |
| karınla dansetmemin mahsuru var mı? | Open Subtitles | و الأن , هلا تُمانع ما إذا رقصت مع زوجتك ؟ |
| Bu herif evine gelecek ve evini içinde karınla ve çocuklarınla havaya uçuracak. | Open Subtitles | ذلك الشخص سيأتي لبيتك وسيفجر بيتك رأساً على عقب. مع زوجتك و اطفالك وكل من في داخله. |
| karınla kontratınız var ortak yapmak zorunda olduğunuz şeyler var sözleşmeniz var. | Open Subtitles | لديك أتفاق مع زوجتك لديكم بعض الأشياء تفعلوها سوية لديك أرتباطات هنا وهناك |
| Bazen Eşinle birlikte olmamak gibisi yoktur. | Open Subtitles | احياناً لا يكون هناك شىء افضل من ان لا تكون مع زوجتك |
| Mesela altı yıldır ayrı olduğun hâlde vergi beyannamesini Eşinle birlikte yaptığın gibi. | Open Subtitles | بينما لم تكن تعيش مع زوجتك خلال آخر 6 أعوام. |
| Ama bu zengin adam yardım etmek istiyor. Bu konuda Karına katılıyorum. | Open Subtitles | اذا كان يريد مساعدتك، فأنا مع زوجتك في هذا. |
| Karınızla ağaca karşı seks yaptığınız bölüm. | Open Subtitles | إنه الجزء الذي تقيم فيه علاقة مع زوجتك عند شجرة |
| Güzel karının yanında dinlenmen gerek. | Open Subtitles | يجب عليك أن تبقى مع زوجتك الجميلة |
| Tilki gibi dağlarda gezinmek yerine karın ve çocuklarınla evde yaşamak için! | Open Subtitles | أن تبقى في البيت مع زوجتك و أولادك بدلاً من الولوج إلى التلال كالثعلب. |
| Dün akşam eşinizle beraber evde kim vardı Sir Arthur? | Open Subtitles | من كان بالمنزل مع زوجتك في الليلة الماضية ؟ |
| Büyük ihtimalle Karını son estetik ameliyatına götürmeden birkaç hafta önce bıraktın. | Open Subtitles | من المحتمل اسابيع قليلة قبل ان تتكلم مع زوجتك حول العمليات التقويمية |
| Pekala, Bayan Davies'le, karından daha fazla zaman geçirdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | حسنا يقولوا بأنك تقضي وقتا مع السيده دافيس أكثر من الوقت الذى تقضيه مع زوجتك |
| Belki de karınıza karşı... yeterince sabır göstermediniz... çünkü zihinsel gereksinimlerinizi karşılamıyordu. | Open Subtitles | انه من الممكن ان تكون قد كنت ... غير صبور مع زوجتك لانها لم تتوافق مع متطلباتك العقلية؟ |
| Kafese, güzel karının yanına. | Open Subtitles | يجب أن نفعل ذلك ارجع الي القفص مع زوجتك الجميلة ؟ |
| Burada eğitim materyalleri var. Eşinizle birlikte göz atabilirsiniz. | Open Subtitles | هذه بعض المعلومات يمكن أن تراجعها مع زوجتك |