| Bu sabah Eski eşimle seviştim. | Open Subtitles | كنت قد مارس الجنس مع زوجتي السابقة هذا الصباح |
| Çevreci olma konusunda söylediğin yalana aşırı tepki verdiğimin farkındayım ama Eski eşimle de aynen bunları yaşanmıştım. | Open Subtitles | عندما كذبت بشأن كونك مهتمة بالبيئة أعلم أنني بالغت في رد فعلي، حسنا لكنه مجرد أن هذا هو بالضبط ما حدث مع زوجتي السابقة |
| Eski eşimle aramda hassas bir denge güttüğümü anlamışsındır herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنك تستطيع تقدير بأن ذلك توافق حساس مع زوجتي السابقة |
| Hele eski karımın evine taşınmasını hiç istemiyordum. | Open Subtitles | ولم أردها أن تنتقل للإقامة مع زوجتي السابقة |
| Eski karın, öteki eski karımın tarafını tuttu! | Open Subtitles | زوجتي السابقة تتحايد مع زوجتي السابقة الأخرى |
| Beth'in futbol oyununda eski bahçıvanımla beraber gelmiş eski karımla beraberim. | Open Subtitles | أنا أحضر مبارة كرة قدم مع زوجتي السابقة والتي أتت بصحبة بستانيّ السابق |
| Eski eşimle hayat gibi oldu aslında. Çok komik. | Open Subtitles | ذلك يبدو وكأنها حياة مع زوجتي السابقة |
| Eski eşimle bir velayet sorunu vardı da... | Open Subtitles | اسمع ، أنا حاليا أخوض قضية وصاية مع زوجتي السابقة وكنت أتسائل إذا... |
| Benden çekinmene gerek yok çünkü Eski eşimle aynı yatakta dört sene yattım ve ayaklarımız bile birbirine değmedi. | Open Subtitles | حسناً، ليس عليك أن تقلقي بشأني لأنني مكثت مع زوجتي السابقة في نفس السرير لمدة 4 سنوات وأعتقد أننا لم نلامس أصابع بعضنا لمرة واحدة. |
| - Eski eşimle konuşuyorum. | Open Subtitles | -إني أتحدّث على الهاتف مع زوجتي السابقة |
| Aşırı tepki gösterdim çünkü Sean Eski eşimle birlikte yaşıyor. | Open Subtitles | بالغت في ردة فعلي بسبب... (شون) يعيش مع زوجتي السابقة. |
| Eski eşimle konuşmak için dışarı çıktım. | Open Subtitles | خرجت لأتحدث مع زوجتي السابقة |
| Çünkü Eski eşimle sorunum var. | Open Subtitles | لأنها دراما مع زوجتي السابقة. |
| eski karımın yanında şimdi. | Open Subtitles | تعيش مع زوجتي السابقة الآن |
| eski karımla sevişmeye gittim sevişmedim ama yine de yakalandım. | Open Subtitles | ذهبت إلى هناك لممارسة جنس آمن مع زوجتي السابقة لم أحظى بذلك، ومع ذلك اكتُشف أمري |
| Bodrumumda kızımla yaptıkların da hoşuma gitmiyordu şu an eski karımla yaptıkların da gitmiyor. | Open Subtitles | لم تكن تعجبني في القبو مع ابنتي ولا تعجبني هنا أيضًا مع زوجتي السابقة |
| eski karımla dün akşam ne yaptığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لايمكنني ان اخبرك مالذي فعلته مع زوجتي السابقة ليلة البارحة |